Ben Filistin’li Şeyma

Kavrulmuş çöllerde açan
boynu bükük beyaz çiçek
çatlamış dudaklarda bir umut bir damla suyum
semada süzülürken kör bir kurşun
çığlıklarımı kimsecikler duymamış
Filistin’de ışıksız bir sığınakta
bomba seslerinin arasında doğmuşum
düşmüşüm bu kutsal toprağa
bahtım elmastan da kara
/
Uğultulu bir gecede
sesler çatımıza düşer
gözlerimde gözyaşı bağrımda keder
hatırlıyorum o geceyi iyice sokulmuştum koynuna
agzımda bir türlü bırakamadıgım emzigim
elini sımsıkı tutmuştum anneciğim
sıcacıktı ellerin
korkma diyordun korkma Allah bizimle
bir elinle saçlarımı okşuyordun
ki
işte tam o an! tam o an bir patlama oldu
ve yere uzandın sessizce
ellerim, ahh ellerim ellerim kana bulanmış
gözlerim korkuyla açılmış
yavaşca dudakların kıpırdıyordu
korkma kızım korkma
dudakların kandı
dudakların kandı anneeee! ...
o yüzden kırmızıyı sevmiyorum
sevmiyorum anneeee! ..
“ölüm neydi “? ..
“öksüzlük neydi“? ..
şimdi öksüz kız diyorlar bana anne! ..
/
Akşam oldu
büyükannem ışıkları kapattı
dua ediyor
Talha uyudu anne
her gece yanımda kardeşim
bu gece
seni görecegim için sevinçligim.
bak yine yorganı üzerime çektim
geceler çook soğuk
hadi gel gülen gözlerinle
gözlerinle ısınıyorum anne! ..
yine pembe elbisenle gel! ..
sonra; sonra saçlarımı incitmeden tara.
örgülerime beyaz kurdelalar bağla,
bahtın açık olsun diye dua et
dua et bize anne! ..
masal anlat içinde ümit olan.
yasemin çiçekleri tak saçlarıma
kokumu içine çeke çeke öp saçlarımı
öp yanaklarımı doyasıya
çiçegim de, gülüm de, canım de! ..
senin kadar kimse tatlı candan söylemiyor anne! ..
uzaklardan bir gürültü duydugumda
gözlerimi korkuyla açıyorum ya
sen neden aniden kayboluyorsun anne? ..
gözlerimi sıkı sıkı yumuyorum
yine gel diye
kıvranırken korkuyla yalnızım anne!
yine şafaklarda hüzün kırmızı sabahlar oluyor
kan ve barut kokuyor
her yer anne! ..
/
Babamı çook özledim
bir görünüyor bir kayboluyor
büyükannem baban vatanı koruyor diyor
“vatanı korumak ne demek anne“ ne demek?
bir keresinde babandan selam geldi
seni çook özlemiş kara gözlerinden öpüyor
gözlerimden öpüyor anladım da
“babam neden gelmiyor anne“?
/
Bu gün çok sevindim
büyükannem bana bezden bir bebek yaptı
kalemle gözlerini burnunu ağzını çizdi
gülümsüyor bebeğim tıpkı senin gibi
Zeyneb’inde bebeği var gözlerini yumuyor anne! ..
babam geldiğinde bana da bebek alacak.
bizim bahçede oynuyoruz birlikte
/
Bir gün
bahçe kapısı aniden açıldı
ateş yağıyordu üzerimize benim kolum kanıyor
Zeynep yerde yatıyordu! ..
gözlerini yumdu bir daha hiç açmadı anne! ..
hiç açmadı
tir tir titrerken gözlerinde yaşlar
büyükannem ellerini açmış ağlıyordu
sonra Zeyneb’i beyaza sardılar
babasına kavuştu diyorlar...

Ben kırmızıyı hiç sevmedim hiç sevmedim anne! ..
beyazlara sarınıp sana kavuşacağım diye.

06.01.2009 00:01

Gözde titrer gözyaşı hüzün bir âh okunur,
Allah gönle dolunca kalbde sürur dokunur...

Fatimâ Hümeyrâ Kavak