13
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1348
Okunma
Değerli şair’e Prenses (rumuzlu) kızımızın şiirine nazariye olarak yazılmıştır bu şiir. Vefat eden babası ve ağabeysinin PRENSES’E bıraktığı hatıralarına itafımdır...
minik bir kız
düşerken geceme
ay doğmuş geceye
yaslar bağlanır
yıldızlar ters yüz
bulutlar arasında
aydınlığım
acılarımın koynunda sarılı
gülücüklerime düşen
bahar sevinçleri
mor çiçeklerin yüzünde
gecenin ayazları
ölüm beyazlığına düşen
hüzünlerim kanar
turuncuya boyanmış
gurbet sokaklarında...
belki derin hülyalarda
dalıp gidecekti
mutlu yavrucuklar gibi
şen olacaktı yüreği
bir babanın buselerinde
hayatı sevecekti
ağabey sıcaklığı
yüreğinin derinliklerinde
başı dik gezecekti
şehrimin sokaklarında
tel tel ipeksi saçlarına
dokundukca baba şevkati
göz bebeklerinde
martılar uçuşacaktı
hayata veda etmeseydi
kader ağları çürümeseydi
yarınlar onun olacaktı!..
ateş düştüğü yerde yanar
yaşlar yalnızlığa düşerken
körpe düşler
beyaz güvercin kanadında
uçup giderken
bilinmezliğin ortasında
geleceğine karlar düşer
üşür kimsesizliğine
gelip geçen hatıralarda
baba şevkati damlar yüreğine
ağabey bakışlarında
kendini bulur
prenses kız ötelerden...