3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1360
Okunma
Şehri dört duvar eden saatler....
Gözlerin;
Çıkıp gittiğin yerde,
tam kapının üstünde
duvarda asılı...
Bir de sırıtır penceremden pis pis
Fare dişli dünyanın katil suratı...
Kahretsin!
Bu nasıl sızı?
Kokun geldi burnuma sevdiğim.
Gece şahlandı...
Saatimin yelkovanı düşmüş,
Kimbilir hangi dakikadayım.
Kalemim elimde ya işte
belli ki gece
Aman ne önemi var
Yıllarda geçse ben terkettiğin andayım.
Gittin ya işte!
Öldün aslında ya da öldürdün.
Aşk sağolsun...
Şehri dört duvar eden saatler...
Ben şimdi
Maltam varken atmadığım
voltalara yakınmaktayım.
Artık tadı çıkmazki sensiz voltanın
zaten şehir dar
Ayaklarım eskisi kadar haykırmaz
tak tak diye.
Kahretsin!
İşte yine.
Bu nasıl sızı?
Ellerin geldi aklıma sevdiğim,
sarıp sarmalayışın.
Canım burnumda!
Bilsem ki yanacak yok olacak dünya
Yine severim seni
ilk kıvılcım düşmüş olsada.
Bana ne ki sanki
Kıyamette kopsa sen yoksun ki yanımda...
Yoksun ya işte!
Öldün aslında ya da öldürdün.
Aşk sağolsun...
Şehri dört duvar eden saatler...
Her yer sensizlik.
Şimdi ölüm vaktidir
Dayanılmaz bu sızı
Halbu ki daha bir şiir oldu sen gideli...
Ama biliyordum
Bu sebepten
Gideceğini hissettiğimde daha
Kanla almıştım abdestimi...
Ayşe Elif OKUR