7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1354
Okunma
Çekilip nûr-u hidâyet yine zindân odacak;
Yine firkat, yine hasret, yine hüsrân olacak.
Yine sen, yaş yerine kan akıtıp ağla gözüm;
Çünkü hicrân dolu kalbim yine hicrân olacak.
"Yine göç var" diye, Mecnûn’’a haber verme sakın.
Yine mâtem, yine zâri, yine efgan olacak.
Açılan ol gül-ü Tevhid, sararıp solsa gerek;
Kapanıp Kâbe-i irfan, yine vîrân olacak.
Haber aldım ki, yarın yâd olacakmış bize yâr;
Ne büyük yâre ki, kimler buna dermân olacak?
Bu büyük derd-i elemden kimeşekvâ edeyim?
Işiten nâlemi, hep ben gibi nâlân olacak.
O, şifâbahş olan envârını sen çeksen eğer,
Bana kim nur verecek, kim bana Lokmân olacak?
Temiz pâk nefsin, âb-ı hayatı bu çölün;
Onu dûr etme ki, her ferd ona reyyân olacak.