4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1216
Okunma
Ah! sen yok musun yalnızlığım
Beni bir an olsun unutmayan
Sarıp sarmalayan
Önce ateşe atan
Sonra kor eden
O da yetmezmiş gibi
Beni benden eden
Hem gözyaşım hem gülüşüm
Ah! sen yok musun yalnızlığım
Yabaniyim
Belki de yorgun
Ne biliyim işte
Sen söyle adsız halimin ismini
Ben bu hikâyenin adını yalnızlık koydum
Ama önce söyle
Bu misafirliğin
Ki buna misafirlik denirse
Çok uzun sürmedi mi?
Ben sıkıldım da senden
Sen hala sıkılmadın mı?
Düşünüyorum da
Sanki biri gelmiş
Üşenmemiş de
Yalnızlık ekmiş
İçime
Gizli gizli izliyor
Çıtım çıkmıyor
Kargalar ürkmesin istiyorum
Susma faslımın rengi kızıl oldu bile
Bir damla gözyaşı sıçrasa
Biliyorum…
Cız olur pat olur güm olur
Nefesimi tuttum bekliyorum
Şimdi…
Yalnızlığım dallandı budaklandı
Suyunu çok mu verdim dersiniz
Düşman kesildi başıma
Ne gece ne gündüz
Ne şimdi ne sonra
Sağ olsun!
Beni kendinden sakınmıyor
Tuttu elimden
Yapıştı yakama
Başımı boş bırakmıyor
Beni çok sevdi galiba
Tam gittim diyor yine geliyor
Bir daha gelme diyorum
Söz dinlemiyor
Artık gelmez diyorum
Bir de bakmışım
Yine yanı başımda
Benden merhamet dileniyor
Masum masum bakıyor
Yine kucaklıyorum
Sonsuz yalnızlıklar kuşanmış bedenimi
Bir ömürlük yalnızlığımı
Taşımaya devam ediyorum.
Nafiye YÜRÜK