Ben aciz, hatalı, kusurlu kulum;
Simsiyah âmal-i defterim ya Rab.
Bir ömür doldurdum zift gibi tulum;
Onu yakmaz isen! Hederim ya Rab.

Hamdolsun bu günü gösterdin bize,
Salât-ü selamla ruh geldi söze,
Arafat hüzünden döndü denize;
Boş dönersem bilmem ne derim ya Rab.

Meccanen yarattın meccanen af et,
Üstümden belayı meccanen def et,
Bize nasip eyle sonsuz bir gayret,
Ancak böyle hayra giderim ya Rab.

Biz yok’uz orada sen var kabul et,
Onlarla birlikte muhabbet bahşet,
Hatasız kusursuz mahşerde haşret;
Ta gönülden dua ederim ya Rab.

“Sen af edicisin affı seversin”
İsteyen yok mu ki! Vereyim dersin,
Affeyle bu aciz murada ersin,
Budur benim derin kederim ya Rab.

Çok müjdeler vermiş, bizlere Ahmet,(s.a.v.)
Arafat’ta bugün esiyor rahmet,
Müzdelife mina dolu merhamet,
Cümle sevdiğini severim ya Rab.

Yeter ki razı ol, koyuver sona,
Gelemem yanına saç yona-yona,
Sevdiğin kim varsa, bağışla ona;
Günler kısa ondan everim ya Rab.

Nefsimin eline bırakma bir an,
Daim fırsat kollar o lâin şeytan,
Hidayetini ver olalım Furkan;
Sonra dizlerimi döverim ya Rab.

Rızana eriştir ne olur bizi,
Cemal’e müştak kıl, duy sesimizi,
Zikrinle süsleyip nefesimizi;
Seni gece gündüz överim ya Rab…


Salih Yıldız……05.12.2008