Tat alma organısın, beş duyudan birisin
Kaslardan yaratılmış, görevin çoktur senin.
Çok çabuk yenilenen, Mevla’nın eserisin
Konuşmayı sağlarsın, üstüne yoktur senin.

Ucun tatlı, tuzluyu; dip acı, yan ekşiyi
Tat farkını algılar, uyarırsın kişiyi
Yutulacak besini, fırlatıp kıvrım yayı
Tükürükle yağlarsın, işlevin çoktur senin.

Besinleri çevirip, çiğnemeye yararsın
Fonasyonla ses dalga, bağlarını kurarsın
Papilanda tomurcuk, tat hücresi sararsın
Name sunar çağlarsın, görevin bitmez senin.

Dil kemiğinden sonra, ekstrinsik kaslar alır
Fiziksel hareketler, döngüsel kıvam bulur
Seslere el atmasan, sessizlik hâkim olur
Denge kurar bağlarsın, kıymetin bitmez senin.

Anemi, cilt bozuksa, değişik renk alırsın
Apselere çarçabuk, bağışıklık bulursun
Vücut susuz kalırsa kuru, kaplı olursun
Yara sarar tığlarsın, solar pütürün senin.

Pipo, alkol, protezler dil kanseri yaparlar
Kırk, altmış yaş gurubu, erkekler çok kaparlar
Uygunsuz tiroit bezi, dil kistleri kaplarlar
Dert kaparsa lığlarsın, efkârın gitmez senin.

Tarihsel bir varlıksın, anlaşma sistemisin
Kural ve kanunları, var olan bir gemisin
Toplumsal bir ayıraç, iletişim demisin
Tatlı sözle eğlersin, lezzetin bitmez senin.

Canlı, fiziksel varlık özelliğin kimyada
Altı bin sekiz yüz dil, konuşulur dünyada
Türlü lehçe lisanlar, ayrı ton farklı seda
Çoklu tarzda yeğlersin, saymakla bitmez senin.

Düşünce his bildirmek, isteyen cümle Nas”ın
Kelime, işaretle; yaptığı anlaşmasın
Değişime uğrarsan, kaybolur gider sesin
Acı sözle dağlarsın, her vurgun yıkar senin.

Vatan kadar azizdir, Milleti dil yaratır
Kültür birliği yapar, ruhsal çözüm üretir
Anlaşmazlık bırakmaz, tüm buzları eritir
Köpürünce loğlarsın, üslubun serttir senin.

OZANMERDAN tatlı dil, sermayeymiş insana
Dil bulunmaz servettir, çok şey vermez susana
Şimdi rağbet aranır, birden fazla lisana
Kem elinde ağlarsın, değerin altındır senin

ALİ BİLECEN/OZANMERDAN/İZMİR