Akşam yeni düşmekte Atakum’un üstüne
Ay denizde yıkanmakta fütursuz
Güneşin kızıl izleri kalmış dağların saçlarında
Sahile bırakılmış eski bir bank buyur ediyor bizi
İki yorgun beden, iki yorgun yürek
Oturuyoruz önceleri çekingen
Sonrası sıkı dirsek teması
Ve kolların korumasında omuzlar
Beden alışıyor bedenin sıcaklığına
Diller lal olmuş, konuşmaya özürlüyüz ikimiz
Fırtınada uçuşmakta düşünceler
Göz göze geldiğimiz anda başlıyor gülümsemeler
Kuma kalp resmi çiziyor elimdeki çubuk
Ve sadece biz okuyabiliyoruz içindeki harfleri

Aldırmıyoruz kayalara vuran dalgaların ıslaklığına
Dudaklar romantik şarkılar söylerken birbirine
Yürekler aşk şiirleri okuyor
Ve unutuluyor dün, bu gün ve gelecek
Tozpembe dünyaya geçiliyor Karadeniz üzerinden
Başını yaslıyorsun göğsüme tam teslim
Ve nefesimle dans ediyor yüzün
Fısıltıyla söylediklerin geliyor kulaklarıma
“Allah aşkına hiçbir şey sorma ne olur”

Allah şahit, yürek şahit, göz şahit
Gönlümüzden geçenlerdi ki bunlar
Söylesene sessiz olan hangimiz
Allah’a söz, yüreğe söz, sana söz
Sevdikçe hiç bitmeyecek umutlar
Umutlarla yeşerecek sevgimiz


24.11.2008/Samsun

İbrahim COŞAR