29
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1515
Okunma

MUHEKEMAT isimli eserin 12.Mukaddimesinde
Ölçüsüz,dengesiz,yetersiz,yanlış anlamanın sebepleri ve mübalağa meylinin yanlış mecralara kayarak ne denli yanlışlıklar doğurduğunu ,manzum bir şekilde özetlemeye çalıştım.
Sürç-i lisan atmişsek affola...Selam ve hürmetlerimle
Lübbü bulamayan hep kışırla meşgul olur
Öze inemeyense kabukta mahkum kalır
Hakikatı görmeyen,bilmeyen tanımayan
Hayalata düçardır,görülür ayan beyan
Sırat-ı müstakimi bulamayan çok şaşar
İfrat ve tefrit ile çok vartalara düşer
Muvazenesiz hem de, mizansız çok aldanır
Bilmeyerek aldatır, mihengi doğru sanır
Zahirperestleri çok, aldatan düğüm ilmek
Kıssanın hisse ile ilgisini bilmemek
Mukaddimenin ise, maksutla alakası
Zihinde yakınlığı, nisbeti ve kıyası
Gerçekle irtibatlı, ilgili mana bağı
Karışarak kopması, tozutur ortalığı
Karışıklık doğuran, ihtilaf ika eden
Mübalağa yapmayı netice veren neden
Hilkatte olan hüsün, azamet ulviyete
Kanaat etmemektir dalıp derin gaflete
Haşa fasid zevkiyle hafife alır sanki
Alemde ki nizamı bakar görmez inanki
Halbuki akıl hikmet nazarında her biri
Kudretin deniz gibi muciznüma eseri
Hakaik-i alemde olan hüsn-ü intizam
Kemal ve ulvitetle hayret veren o nizam
Mükemmel ve muntazam hikmet eli nakşetmiş
İnsaflı bakan göze o güzellik aksetmiş
Bütün hayalperestler toplanıp hayal kursa
Mübalağacılar da durmadan kafa yorsa
Hayallerdeki hüsün ve kemalat alınsa
Alemdeki kemale hüsne nisbet olunsa
O harika hayaller gayet gülünç ve adi
Akıl; adetullahda azamet hüsün dedi
Hem cehl-i mürekkebin, hemşiresi o afet
Nazer-ı sathinin de annesi olan ülfet
Mübalağacıların gözlerini kapatmış
Hikmet gözü kör olmuş, cehlin bahrine batmış
Böyle gözleri açmak, göstermek için Kur’an
Enfüsi ve afaki bilip görüp dost olan
Eşyayı hadisatı dikkatlere arz eder
Düşün anla tetkik et, manasını anla der
Gözleri açan yalnız Kur’an nın yıldızları
Her şeyde seyrettirir mucize yaldızları
Öyle delip de geçen, parlak yıldız ki onlar
Tüm kalbiyle okuyan seyreden onu anlar
Cehlin zulümatını def eder nurlu eli
Nazar-ı sathininse kırılık kökten beli
Ülfet ve sathiyetin hicapları örtüler
Hem de zahirperestlik perdeleri yırtılır
Kur’an aklın gözünü hakikate çevirir
Eline her bir şeyde hikmet nurunu verir
Enfüste ve afakta. hep tekvin-i ayeti
Akıl irşad olunca, bilir ubudiyeti
Mübalağa meylini, tezyid edip doğuran
Mübalağa safına, sürükleyip çağıran
İnsanın fıtratında, ekilmiş bir nüve var
Kuvveden fiile o, meyleder hep yol arar
Fıtratta dercedilen o çekirdek, o meyil
Hayret verecek acip, şeyleri arıyor bil
Hem de göstermek ister başkasına bu hali
Teceddüt ve icadla, yakalar bu kemali
Kainatta her bir şey, hikmet küpü kapalı
İçinde hakikatin ruhani lezzet balı
O lezzeti bulmakla, o meyil tatmin olur
Kapağın altında haz huzur ve lezzet bulur
Hayret verecek şeyler yenilik mübalağa
Meyli tatmin olmazsa, hükmeder hayal ağa
Çığ gibi büyür gider, dilden dile çok şeyler
Hak gelir batıl ölür, bakar kullar Hak neyler