0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
23
Okunma
Gençliğimin sonlarında, otuz sekiz yaşındayım.
Daha dün otuzdum; yarın sanki kırkımdayım.
“Gençlik sabun gibi, kayar gider” derdi dayım;
Saçlarım da dökülüyor, kel kalacam farkındayım.
Takvimde bir yaprak isem, eylül–ekim ayındayım.
Hüzünlü bir ağaç gibi yaprak döker dal budağım.
Ömür biçen yazdı ise, aralığın sonundayım;
Zemheride buz tutacak belki benim şu toprağım.
Öyle yaşamadım ahım-şahım da;
Ne bir tahtım oldu ne de tâcım da.
Gülmedi talihim garip bahtımda,
Eller koşar adım, ben hep aksağım.
Bu dünyada herkes kör, dilsiz, sağır;
İstersen yık ortalığı, istersen bağır.
Bu yüküm heybemde, sırtıma ağır;
Yoruldum yaşamaktan, ey ölüm, çağır.
5.0
100% (1)