5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1560
Okunma

Baykuş sesi uğursuzluktur, eskiden öyle anlatılırdı,
her baykuş ötüşü korkuturdu çocuksu yüreğimizi,
ve sorardım anneme korku dolu gözlerle, anne bu ne diyor? diye,
canım annem, yavrularının korkusunu hafifletmek için,
bulguru kurut diyor, cevabını verridi.
Şimdi her baykuş sesi duyunca bulguru kuruttuk, cevabını vermek geçer içimden.
( çok görülme, çocuk, çocuk )
Bulguru kurut derdi; dama konan baykuş,
Gecenin karanlığına sürülen bu korku filmi...
Çocukluğumun anısıdır hala,
Mezarlıktan geçerken söylediğim türkülerimi saymazsam
Hayatta tektim, gönül de tek, yürekte tek,
Korkunun ürpertisi gezerdi; yola çıkınca birtek
Şahis hane yürüdüğüm karanlıkta
Bağırarak şarkı söylerdim, sapaklarda
Baykuş sesinde yankılanan ürkek sesim ile...
Bu nasıl korku idi? İnceden sızılayan gönülde,
Kefensiz yatan meftaların ürpertisi,
Sanki kalkacak gibiydi; Yüreğimde soğuk düş!
Her mezarlıktan geçerken söylediğim şarkı,
Bazen, okuduğum dualarıma karışırdı.
Hala düşlüyorum, çocukluğumu...
Damdaki baykuş sesi kulaklarımda yankılanıyor.
Bu çocukluğumdan kalan korku,
Rüyalarıma karışıyor, gözlerimi kapattığım anda...
Şimdi düşlüyorum, tepemde ağaca baykuş konmasını,
Bulguru kuruttun mu? Diye sormasını bekliyorum,
Artık hazır cevabım, evet bulguru kuruttum.
Soluksuz uzandığım mezarlığında...
Çocukluğumda korktuğum mezarlıklar,
şimdi, tek barınağım oldu.
Kapım da guguruu ve vuğ vuğ çalan zil sesi ile...
Kibar HASAN ..........17/11/2008