0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
49
Okunma

Bu Yaşadığım bölgede gözlemlediğim 25 yıl öncesine kadar karşılaştığım gerçek bir hikayedir .
Diğer vakitler o bisiklet caminin duvarına dayalıydı fakat sabahları orada olmazdı .
Takım elbisesinin mendil cebinde her zaman kırmızı bir gül vardı bu zati muhteremin .
Vefat ettiyse mekanı cennet olsun yaşıyorsa Allah Uzun ömürler versin .
Her gün sabah ezanın da kalkıyor ...
Serseri sanmasınlar diye ;
Takım elbisesini giyiyor kravatını takıyor .
Kovalarını asıyor bisikletine .
Belediyenin çöp bidonların gidiyor tek tek ,
Sessizce kaldırıyor kapakları kimseyi uyandırmadan ,
Telaşla ellerinle yiyecekler topluyor kovalara dolduruyor .
Sokak sokak koşturma içinde nefes nefese .
Kağıt toplayıcılar gelmeden işini bitiriyor ...
Sonra yüzünde gülümseme ile sahil bölgesine gidiyor ..
Dostları sevinç içinde İbrahimi karşılıyorlar .
Siyah, kahverengi ,sarı bir dolu köpek.
İbrahim’e doğru minnetle geliyorlar kuyruklarını sallayarak
Dönüşte İbrahim’in çocukluk arkadaşı sesleniyor .
Ulen İbrahim sen neden 4 vakit geliyorsun da
Sabah namazına camiye gelmiyorsun uykucu ?
İbrahim gülümsüyor ;
"Cami ’sabahları İbrahim’in içinde " kimse bilmiyor !
Orhan Gülaçar
5.0
100% (1)