4
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
79
Okunma
BİLESİN
Derlerdi ki, tatlı dil her kapıyı açıyor
O eskilerde kaldı, onu duyan kaçıyor
Kırk yıl hatırı olan kahveyi kim içiyor
Kahveler de bozuldu zehir oldu bilesin,
Köklü sandığın yapı temelinden oynadı
Soğuk bildiğin kaynak fokur fokur kaynadı
Keçi kurtla geziyor kalmadı ki inadı
Çakalların yuvası ahır oldu bilesin
Yurdun ehil insanı yollarından şaşıyor
Olmamış ham meyveler dallarından düşüyor
Ağustos sıcağında iliğimiz üşüyor
Soyguncular hırsızlar Mahir oldu bilesin,
Hakimler cübbe giymiş yanlış verir kararı
Zalimler haklı çıkar mazlum görür zararı
Bu yüzden yıkılıyor mabetlerin duvarı
Bu düzenin mimarı Tahir oldu bilesin,
Çıkmış ahkam kesiyor mahallenin delisi
Yaşayana hükmeder ölüp giden birisi
Yine geldi yanıma benim ilham perisi
Su bilmeyen dereler nehir oldu bilesin
Sona eriyor ömür hızla geçiyor zaman
Yolumuza sis çöktü başımız kara duman
Kervan geçmez yerlerde yaşıyorken bir zaman
Ahmet’in son zindanı şehir oldu bilesin.
5.0
100% (4)