8
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
205
Okunma

Zaman bir su misali sükûnetle akıyor.
Kimi zamana inat ,dalga vurup yıkıyor.
Kimi dut yemiş bülbül, kimi daim şakıyor.
Bir bilene sormalı , aşk kapıyı kaç çalar ?.
Başkent kuliste dayı, Belgrat’ta bir ayı.
Bekler durur çaresiz, yılın on iki ayı.
Kimi totemdir diye, tutar aklından sayı.
Bir bilene sormalı şans kapıyı kaç çalar ?..
Umduğunu bulamaz, bulduğun yer misafir.
Misafiri severiz, kazandırıyor safir.
Kimileri vardır ki, tık nefesle muhabir .
Bir bilene sormalı, konuk kapıy kaç çalar?..
Komşu..komşu od yakar, od yakar-saman tıkar.
Kimi komşular vardır, kayıtsız boş boş bakar.
Bir de hızını almaz, peşe hafiye takar.
Bir bilene sormalı, komşu kapıy kaç çalar?..
Malum kiralar fahiş, bodrum katı hesaplı.
Güneş girmez rütubet, duvarlar küfle kaplı.
Kapıda kol dahi yok, asma kilit ve saplı.
Bir bilene sormalı, doktor kapıy kaç çalar?..
Beş yılda bir uğruyor, zerdûz politikacı.
Verdikleri sözleri tutmuyorlar ne acı.
Erkek kaçak güreşir, ıstakoz yerken bacı.
Bir bilene sormalı , vekil kapıy kaç çalar?..
Hazine kangren olmuş ,ekonomi kayıpta,
Herkesin parmağı var, gerçek olan ayıpta.
Akıl başa gelir mi, kafa vursa kayıp da ?..
Bir bilene sormalı, yokluk kapıy kaç çalar?
Her şeyin bir sonu var, nefes dahi sayılı.
Uzun sanılır ama , bir kaç ona yayılı.
Ölümden korkan dahi, gider bayıl-bayılı.
Bir bilene sormalı, ecel kapıy kaç çalar?..
Emine Balı Oğuz
5.0
100% (20)