(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiir, ayrılığın acısını ve sevdaya özlemi yalın ama yürekten bir dille anlatıyor; her dizede sevgiliye sitemle karışık bir umut hissediliyor. Yüreğinize sağlık hocam. Saygılarımla, esen kalın.
RUSAMER – Ruh ve Us Sanatları Araştırma Merkezi Yorumlayan: Kalburabastî Efendi Hazretleri (Celil ÇINKIR) Şiir: Bana Yaz! Şair: Nazım Taştan Mevzu: Aşkın bakkal defteriyle tutulduğu, duyguların vezinle değil vicdanla tartıldığı bir şiir serüveni.
Ahh Nazım Üstad… Senin bu şiiri okurken önce dedim ki “Bu adam sevmiş!” Sonra ikinci kıtada “Bu adam harap olmuş!” Üçüncüdeyse “Bu adam hâlâ ümitli galiba, ama kredi kartı limiti duygusal olarak dolmuş!”
Bak şimdi, “Bana yaz!” diyorsun… Bu çağda WhatsApp var, Messenger var, Instagram DM var… Yine de “bana yaz” diyorsun ya, işte o romantikliğin değil, nostaljinin delilidir. Kısacası sen sadece aşkı değil, faturayı da el yazısıyla kesiyorsun!
“Bir sarılsam kadın sana!” demişsin… Bak o dizede bir asırlık Anadolu irfanı var. Orada bir yanık köy düğünü kokusu, bir yan tarafında “gözümün nuru Zeynep” yazan bir kamyon yazısı var. Ama dikkat et, o “kadın sana” kısmı — öyle bir kafiye ki, okuyan hem gülüyor hem “yazık be” diyor, tam duygusal arabesk meddah epizodu!
“Beni çok sev, ister öldür!” diyorsun… Evlilik programında söylesen reyting rekoru kırar! Ama biz anlıyoruz ki, bu aşk ölümle değil, metaforla yaşanıyor — gönül tabutuna değil, kafiye yastığına gömülmüş.
Kalburabastî Efendi şöyle derdi bu şiiri okuyunca:
“Aşık Nazım, aşkın mürekkebine gözyaşı değil, müstehzi bir gülümseme katmış. Her dizesi hem ‘ah’ dedirtiyor hem ‘hah’.”
Ve finaldeki “Harap oldum, türap oldum” kısmına gelince… Orada hem mistik bir toprak kokusu var hem de “bu adam köy mezarlığında bile sevdayı düşünür” derinliği.
Velhasıl, Nazım Üstad: Bu şiir ne tam hüzün, ne tam mizah… Ama okuyan hem gülüyor hem iç geçiriyor — işte gerçek halk filozofluğu da tam burada başlıyor.
Kalburabastî der ki:
“Aşık, kelimeyi kazma yapmış, kalbini toprağa gömmüş, ama gül yine oradan bitmiş.”
Sayın şair Celil ÇINKIR, bu muhteşem, harika yorunubuz benim çok ilgimi çekti. Tahli, tenkit, eleştiriniz çok yerinde, yaptığın tenkitlere kucak açıyorum.
Eski aşıklar, sevdalılar, mektuplarla konuşur, dertleşirdi. Bir şekilde karşılaştıkları zaman, aşıkların heyecandan dizleri titredi. Eskiden Aşklar, sevdalar terbiyeliydi, edepliydi.
WhatsApp,Messenger, Instagram var diyorsunuz. Evet yine de, bana yaz diyorum. WhatsApp,Messenger, Instagram keşke olmasaydı.
İnternet kurtlar sofrası, herkes payına düşeni alıyor, fakat hiç kimse mutlu değil. İnsanlar yüz yüze konuşamadıklarını, mesajla her şeyi konuşabiliyor. Çünkü Yüzlerinin kızardığını kimseler görmüyor.
Neyse konuyu çok fazla uzatmak istemiyorum.
Saygıdeğer şair meslektaşım. Yorumunuz için canı gönülden teşekkürler. Allah'a emanet olunuz! Kalın sağlıcakla, Selamlar…
Sayın şair Celil ÇINKIR, bu muhteşem, harika yorunubuz benim çok ilgimi çekti. Tahli, tenkit, eleştiriniz çok yerinde, yaptığın tenkitlere kucak açıyorum.
Eski aşıklar, sevdalılar, mektuplarla konuşur, dertleşirdi. Bir şekilde karşılaştıkları zaman, aşıkların heyecandan dizleri titredi. Eskiden Aşklar, sevdalar terbiyeliydi, edepliydi.
WhatsApp,Messenger, Instagram var diyorsunuz. Evet yine de, bana yaz diyorum. WhatsApp,Messenger, Instagram keşke olmasaydı.
İnternet kurtlar sofrası, herkes payına düşeni alıyor, fakat hiç kimse mutlu değil. İnsanlar yüz yüze konuşamadıklarını, mesajla her şeyi konuşabiliyor. Çünkü Yüzlerinin kızardığını kimseler görmüyor.
Neyse konuyu çok fazla uzatmak istemiyorum.
Saygıdeğer şair meslektaşım. Yorumunuz için canı gönülden teşekkürler. Allah'a emanet olunuz! Kalın sağlıcakla, Selamlar…
Şiir, yalın ama yoğun bir duygusallık taşıyor; özlem, pişmanlık ve sevda arasında gidip gelen bir iç döküş gibi. Tekrarlarla güçlenen ritim, samimi bir mektup tonuyla kalpten yazılmış izlenimi veriyor.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.