Senden istediğim, bir yudum sevgi
Esirgeme benden, n’olur Allah’ım
Terk etmiyor elem, biraz da kaygı
Arayan her şeyi, bulur Allah’ım

Levh-i kalem yazmış, bahtımız kara
Şu gönül de beni, sokuyor zora
Kalpte kabuk bağlar, açılan yara
Sevdanın izi de, kalır Allah’ım

Serbest bırak gönlü, hem de salıver
Canan’ın kalbine, prens oluver
Yeter ki sen iste, muradını ver
Seven sevdiğini, alır Allah’ım

Sevdaya tutulan, çok sevdim derken
Gözlerde meneviş, bir huzur varken
Mutlular şen şakrak, bayram ederken
Şu dertler, üst, üste, gelir Allah’ım

Kara sevda aşkın, başında gelir
Ateş, alev, kordur, bilenler bilir
Muzdaripse aşktan, her derdi bulur
Vuslatsız sevenler, ölür Allah’ım

Aşk ile sevgiye, var elbet gerek
Perçinlenmelidir, hem de gülerek
Sevgi yoksunuysa, çoraktır yürek
Bunu da her aşık, bilir Allâh’ım

Sabır ve sükunet, en güzel yoldur
Yarabbi sevenin, yüzünü güldür
Gazabında boldur, lütfun da boldur
Yeter ki sen iste, olur Allâh’ım

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ETEK YAZILARI

ESİRGEME : Korumak, sakınmak, Himaye etmek
LEVH-İ KALEM : Ruhlar aleminde, kaderimizi yazan kalem
MURAD : İstek, dilek, arzu
MENEVİŞ : Dalgalanan, parlak ışık
MUZDARİP : Acı, ızdırap, üzüntü ve sıkıntı çeken
VUSLAT : Aşkta kavuşma
PERÇİN : İki malzemeyi, sökülmeyecek şekilde birleştirmek, bir biri ile kaynaştırmak
ÇORAK : Ekilip biçilemeyen yer, verimsiz alan
SÜKUNET : Sessizlik
GAZAP : Zarar vermek
LÜTUT : İkram etemek, sunmak