9
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
140
Okunma
Şimdi ellerin avucumda, sıcak ve tanıdık.
Ama gözlerimde, geçmişten kalma bir buğu.
Yanımda olsan da, bazen uzak bir maziye dalarım;
O sessiz fırtınanın en dokunaklı anına.
Hatırlar mısın?
İlk kez yağmurda ıslanan o çocuksu telaşı,
İki bedenin tek bir battaniyeye sığındığı geceyi?
O zamanlar, aşk, kelimesiz bir sığınaktı;
Şimdi bu huzurda, o yoksul günlerin zenginliğini arıyorum.
Hatırlar mısın? Hani o büyük kırgınlığı,
Suskunlukla örülen ince bir duvar vardı aramızda?
O an, o stresli günlerde, kalbime inen bıçağı...
Ama sonra, bir bakışınla nasıl da eridi buzlar,
Bizi yeniden var eden o sonsuz affedişi?
Aşk, sadece güzel güneşte açan bir çiçek değilmiş;
En karanlık, en zorlu anlarda kök salan, derin bir iman.
Seninle yaşadığım her acı, şimdi bir manevi miras.
Maddeden sıyrılıp, ruhumuzu birbirine mühürleyen.
Biliyorum, buradasın. Tenin, kokun, nefesin...
Ama soruyorum yine de, o içten, o yakıcı tınıyla:
O eski, zorlu, kutsal anları, hatırlar mısın?
Bizi biz yapan o yaralı, ama dimdik duran sevgiyi...
Hatırlar mısın?
5.0
100% (13)