1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
464
Okunma
Süleyman’ın göğünden süzülen bir kuş,
Ne bir gölgeydi, ne de bir vuruş.
Kanadında sır, başında taç,
Getirdi haberi, açtı bir amaç!
Önce duyuldu tok bir yansıma,
Üç notanın ahenkli tınısına.
"Hup-Hup-Hup" der, yayılan ses,
Üç hilalin göğsünden çıkan nefes.
Bu makam, dünyalık saltanatı bildirdi:
Zenginliği, görkemi, kudretini sergiledi.
Yumuşak bir davetti, sakin bir kabul,
"Burada birliğin ruhu var" dedi, usul.
Fakat o ahenk, aniden yarıldı,
Gerçeğin feryadı birden yayıldı.
Çünkü kalbe düştü bir güneşin vurgusu,
Taptıkları şirk, varlığın korkusu.
Keskin, hırıltılı bir Alarm çaldı:
"Charrrr!" sesiyle sapmayı haykırdı.
Bu ses, ülküden kopmanın şiddetiydi,
Yalanın parlak yüzüne karşı bir cüretti.
Hakikat, iki tonun arasında gizli:
Biri Davet eder seni, diğeri Uyarı dili
İkisi de aynı ağızdan çıkar, aynı ses,
Körleşmiş vücutlardaki rehâveti kes!
5.0
100% (2)