Şiirden bağımsız olarak bir çok melekler var.
Bunların en güçleri muazzam olanlar
İlahinin tahtını korurlar ve bir ins yardım talep ettiğinde
asla geri çevirmezler.
——
Benim koruyucu meleğim gözümdeki yaş haklı
olarak
ağlarsa vakti gelince gider karşı tarafı
yıkıp yıkar yakarak yok eder.

Hangi elementimiz en yüksek ise bizler oyuz.
Bir nebzede
Ve bedensel Herz frekanslarımızla bağlantılıyız.


Ve bu melekler herkese özel var edilmişlerdir.
Kalp eski yazıtlarla dolu sırlı kütüphanendir.

Bunu fark ettiğimde daha çok küçüktüm.
O ara mısır yazılımlarını kurcalıyordum.
Ve o orada bir eski yazıya denk geldiğimde
kalbin devasa bir yaratımın var edildiği yer
olduğunu anladım.

Yürürken canım bir şey çekerdi üç dört
dakika olmadan o bir şekilde bana
sunulurdu.

Hepimiz devasayız
Asıl biz kitapız
Yer zerrelerimiz nüans zerre nurla kaplı.

Ruhu beden dilinden iltica ettiren nur boyutuna geçer.
İşte orası asıl bizi biz olarak var eden Ruhullahın makamıdır.

Bu makam ne orada ne de şurada.
İçimizde ta kalbimizin mutfaklarında.


Sevmek yok
Aşk yok

Zaten hepisi biziz
İçimizde takva eden her şeyimizle



Ve şiir için:
“Aşk mıdır ki, can-ü dil mülkünü yağma eyleyen;
Aşk mıdır sinem içre gelip de cân eyleyen”
Kanuni Sultan Süleyman






Believe-TülA(y)slan tarafından 26.10.2025 12:47:43 zamanında düzenlenmiştir.

İnsana azap kaynağı olanların MELEK le yan yana gelmesi olası mı ? Sanırım melek yüzlü şeytanlar olunca işin içinde işin rengi değişiyor. Aman aman sizden de uzak olsunlar

Azap Meleği’ şiiriniz, aşkı bir cenge, bir cehennem kıvılcımına dönüştürerek mistik bir iç hesaplaşma sunuyor. Kaprisle başlayan, ikrarsızlıkla devam eden, imkânsızlıkla biten bu yolculuk; hem biçimsel ustalık hem duygusal derinlik taşıyor. Her bendin sonunda yankılanan ‘azap meleği’ nidası, bir sevdanın değil, bir kaderin çağrısı gibi. Kaleminize sağlık, yüreğinize bereket. Bu şiir, aşkın ateşten gömleğini giymiş bir ruhun haykırışıdır.