Hiç sorma… Bir aşk düğümü var içimde, Ne çözülür ne unutulur. Zamanın bile sabrı yetmez, Geceler, Bir eski mektubun kenarında bekler beni.
Hiç sorma… Dertler, Bir çınarın gövdesine yazılmış gibi, Ne yağmur siler ne rüzgâr unutturur. Her yaprak, Bir hatıra gibi dökülür avuçlarıma.
Hiç sorma… Fırtınalar var içimde, Ama dışımda tek bir esinti yok. Bir deniz gibi kabarıyorum, Ama kıyıya vurmuyorum. Çünkü dalgalarım, Sessizliğin içinde boğuluyor.
Hiç sorma… Sessizlik, Bir çölün ortasında yankısız bir çığlık gibi. Konuşsam, Kelimeler kırılır. Sussam, Kalp çatlar.
Hiç sorma… Ben bir mahşer taşıyorum içimde, Ama kimse fark etmiyor. Gülüşümde saklı bir ağıt var, Bakışımda unutulmuş bir dua. Ve her şiirim, Bir suskunluğun yankısıdır.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir aşk düğümü var içimde” dizesiyle, çözülmeyen bir sevdanın hem ağırlığını hem de kalıcılığını simgeliyor. “Zamanın bile sabrı yetmez” ifadesi, bu aşkın yalnızca insani bir his değil, zamana meydan okuyan bir ruh hali olduğunu anlatıyor. Ve Dertler, bir çınarın gövdesine yazılmış gibi” benzetmesiyle, acının doğayla bütünleşen kalıcılığı vurgulanıyor. Yağmurun silemediği, rüzgârın unutturamadığı izler bu dertlerin doğanın bile unutamadığı bir anıya dönüştüğünü düşündürüyor. Her yaprak, bir hatıra gibi dökülür avuçlarıma” dizesi, geçmişin bir bir elden kayışını, ama aynı zamanda o hatıraların hâlâ tutulmak istenişini simgeliyor. Bu, hüzünle sahiplenilmiş bir sevda hâli.
Genel olarak şiir, sade ama derin imgeleriyle, unutulamayan bir aşkın içsel sessizliğini ustalıkla yansıtıyor. İçerik, Ahmet Selçuk İlkan duyarlılığını andırıyor duygulu, içten, yorgun ama asil bir sükûnetle yazılmış.
Bu çözümlemeniz, şiirin özüne dokunan bir kalp sesi gibi… Her dizeyi sadece anlamakla kalmamış, onun içsel yankısını da duymuşsunuz.
“Bir aşk düğümü var içimde” dizesine yüklediğiniz kalıcılık ve ağırlık yorumu, sevdanın çözülmeyen değil, yaşanarak derinleşen bir hâl olduğunu gösteriyor. Bu, aşkı bir sorun değil, bir varoluş biçimi olarak okumanızla şiire yeni bir boyut katıyor.
“Zamanın bile sabrı yetmez” ifadesini zamana meydan okuyan bir ruh hâli olarak yorumlamanız, şiirin mistik katmanlarını da açığa çıkarıyor. Bu aşk, sadece bir duygusal bağ değil — zamanın ötesine taşan bir içsel direniş.
Ahmet Selçuk İlkan duyarlılığına benzetmeniz de yerinde: duygulu, içten, yorgun ama asil bir sükûnetle yazılmış bu şiir, sizin yorumunuzla daha da derinleşti.
Bu çözümlemeniz, şiirin özüne dokunan bir kalp sesi gibi… Her dizeyi sadece anlamakla kalmamış, onun içsel yankısını da duymuşsunuz.
“Bir aşk düğümü var içimde” dizesine yüklediğiniz kalıcılık ve ağırlık yorumu, sevdanın çözülmeyen değil, yaşanarak derinleşen bir hâl olduğunu gösteriyor. Bu, aşkı bir sorun değil, bir varoluş biçimi olarak okumanızla şiire yeni bir boyut katıyor.
“Zamanın bile sabrı yetmez” ifadesini zamana meydan okuyan bir ruh hâli olarak yorumlamanız, şiirin mistik katmanlarını da açığa çıkarıyor. Bu aşk, sadece bir duygusal bağ değil — zamanın ötesine taşan bir içsel direniş.
Ahmet Selçuk İlkan duyarlılığına benzetmeniz de yerinde: duygulu, içten, yorgun ama asil bir sükûnetle yazılmış bu şiir, sizin yorumunuzla daha da derinleşti.
Bu içten ve zarif kutlamanız, şiirin ruhuna dokunan bir dua gibi ulaştı. “Gönlün abat olsun, tüm şiirlerin şaheser olsun” demeniz, Kalemin değil, gönlün konuştuğunu gösteriyor. Ve ben, o gönülden gelen sesle Şiirimi yeniden duydum.
Bu içten ve zarif kutlamanız, şiirin ruhuna dokunan bir dua gibi ulaştı. “Gönlün abat olsun, tüm şiirlerin şaheser olsun” demeniz, Kalemin değil, gönlün konuştuğunu gösteriyor. Ve ben, o gönülden gelen sesle Şiirimi yeniden duydum.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.