1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
183
Okunma

Arayı bu kadar açmasak dostum…
Ocak’a, Şubat’a, Mart’a beklerim…
Nisan, Mayıs, Haziran su gibi geçti;
Olmazsa, gelecek ay’a beklerim…
Verdik karşı köye bizim civanı;
Durmadı yerinde taktık nişanı;
Adresine saldım koca fermanı;
Oyuna, halaya, toy’a beklerim…
Düşündük sonunda bulduk çözümü;
Fıçılara bastık üç ton üzümü;
Kolaymış birader işin çözümü;
Severdin eskiden mey’e beklerim…
Emanet kuşları, kalkıp uçmadan;
Gelirim diyorsun vakit geçmeden;
Gelirsen çabuk gel tren kaçmadan;
Feryad-ı figanla oy’a beklerim…
La büyük şehire gelmem diyorsun;
Caddeyi, sokağı bilmem diyorsun;
Gurbette ağlarım, gülmem diyorsun;
İlçeye, beldeye, köy’e beklerim…
Zayıflamış dedi, muhtardan duydum;
Pirzola, pastırma, kuzudan caydım;
Yufkanın içine çökelek koydum;
Kahveye, ayrana, çay’a beklerim…
Ali ALTINLI – 03.10.2025
Saat: 13:57
5.0
100% (5)