İsabella
Yüzümün yelkenleri delik
Pusulam sapıyor yerli yersiz
Mevsimsiz hasatlar yüküm
Hasatsız mevsimler
Sonbahar sürükleniyor sarı saçlarından
Bıçaklar dayalı ufkun boğazına
Biliyorum gözbebeklerinden düştü zaman
Ne güzel köleydin inci dişli İsabella

Gökyüzüyle bile konuşabilen
Masallarda kaybolmuş
Ecelini emzirdin sonra
O ninnilerini sana söylerken

Kayan bir yıldızdın
Bakılıp dilekler tutulan
Ne kadar şaraptın şimendifer ve ipek
Aşk ve senfoni ne kadar ince nezaket
Şaşkın gözlerle birbirine bakan ne kadar çok İsa
Gökyüzüne çivilenmiş
Kendinden nice firar
Nice kelime kurşuna dizilen
Ne çok bildiriydin takılmış takıştırılmış
Araştırdık soruşturduk
Ne çok çay partisiydin ihtilal ve Magna Carta
Anladık anlattık üstelik
Seni en iyi biz anlarız kendimizi de öyle
Anlatmaksa işimiz

Balya balya preslenmiş yürektin
Gemiler dolusu
Ama ellerin uzanıyordu gözbebeklerinden
Karanlığa tutunmaya çalışarak
İntihar değildi bileklerindeki
Her gün batımı mühür ruhunda
Şafakların forsa
Biliyoruz inan her şeyi
Anladık ve anlattık sürekli