Bir dikenli tel geçilmezi, şu kafamdaki düşüncelerim
Yanımda olmalıydın
Burnumda tüten bir sigara gibi aradım seni
Sayanora pastanesinde seni andım
’Hey garson ! hayallerimi doldur kadehe ’
Ben ayrılığı istemedim senden
Bak
Yıkılmışlığımın binlerce resmi geçti gözlerimden

Gecemden hatıraları silmek için bekledim
İstasyon caddesinde
Simsiyah bir akşamda; gurbet türküsüydü yine sensizlik
Yağmur gibi iniyordu öfke gözlerimden
İstersen alıp başımı gideyim umutsuzluk dağlarına
Oysa ellerim seni arıyor, gözlerim seni görüyor
Uzak bir ülkeye kar yağıyormuş
Karlı dağlar gibi uzak ve yalnızım senden
Ellerim öylesine acılı
Yine de vaz geçmiyor şu parmaklarım yazmaktan

Acıların en onulmazı benim şimdi
Binlerce gece böceği dans ediyor kulaklarımda
Beynimdeki çınlamalarda geziyor adın
Şimdi bir şarkı istiyorum
Şu radyoda çınlayıp duran sanki bir asır ötede
Hala peşimde koşup bağıran
Çekin çekin hatıraları
Yoksa kendimi duvardan duvara vuracağım

Geceler suskun bir yılan gibi
Sarılıyor boynuma
Geçip giden yıllarımı düşünüyorum
Karanlıklar ötesinde
İsmin acı bir şarkı gibi dökülüyor dudaklarımdan
Alışayım diyorum yokluğuna
Yapamıyorum
Siyah bir gece çörekleniyor yüreğime
Sisli bulutlar kirpiklerimde
Bir bakıyorum güz bozgunu yapraklar dallarda
Bir bakıyorum mevsimler yitirmiş güzelliğini
Yorgun bir mektup çalıyor kapımı
Bakıyor deniz deniz ağlamaklı

Unutmak istiyorum
Senle dolu her şeyi
Silemiyorum seni anılarımdan
Parçalanıyor en hassas duygularım
Yüreğime ağırca acılar yükleniyor
Anılarım o mor cumbalı evime uzanıyor
Orada unutamadığım bir sen, bir mutluluk var
Hatırlatıyor ne yazık bana
Yalnızlığımda eski şarkılar
Unutmak istiyorum !
Unutamıyorum !

Günay Koçak

12. / 9. / 2025