Kulaklarımda çınlıyor beni çağırırcasına
Boğazın çatık kaşlı kızgın bakışlı efeleri
Vapurları kovalayan simit haracını kesen
Gri beyaz cepkenli martıların çığlığı

Seyre doyum olmayan gece çakmağı
Şimşeklerin aydınlattığı gemilerin siluetleri
Boğazda farklı yankılanan göğün hırçın gürültüsü
Gemileri sise boğan nisandaki poyraz yağmuru

Yamaçlarında renk harikası erguvanların edası
Salıncaklarında ilk buluşmaların heyecanı
Karşılaşmalardaki mahcup ürkek bakışlar
Boğaz esintisiyle savrulan eşarpların dansı

İntikam peşindeki yağmurun yüzüme vuran şamarı
Karışır gözyaşlarıma ağlamamı zorlarcasına
Ağladığım anlaşılmasın diye kullanmam şemsiyemi
Başımı öne eğip rüzgârdan korunuyor saklanması

Sevmem kahveyi bekleyemem kırk yıllık süreyi
Dumanı hemen kaybolan çayı severim
Bekleyemem görmem gerek gecikmeksizin
Kıyıları yeşil ortası koyuya çalan mavi suları