9
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
256
Okunma
Edebiyat Defteri ve Gruplaşmalar Üzerine Öz Eleştiri
Biz şairler, çoğu zaman kalemimizi “özgürlüğün” ve “hakikatin” sesi diye tanımlarız. Oysa edebiyat def-terlerimizin arasında saklanan satırlar, bazen birbirimizi dışlayan küçük kliklerin izleriyle kirlenir.
Birbirimizi anlamak yerine, kimin hangi grupta olduğunu, kimin hangi isimle yan yana göründüğünü tartışırız.
Defterlerimizde kelimeler çoğalırken, kalplerimiz daralır.
Gerçek şu ki şiir, hiçbir grup tabelasına sığmaz. Ama biz, kendi adımızı parlatmak için “bizden olanlar” ve “bizden olmayanlar” diye ayrılıklar yaratırız.
Böylece şiirin evrensel ışığını, küçük çıkarlarımızın gölgesine bırakırız.
(Günün şiiri yada yazısı) hiç önemli değil.!
Bu öz eleştiri, önce kendi defterime yazılıyor:
Ben de bazen bir isme, bir gruba yakın olmak için suskun kaldım.
Ben de bazen kendi sesimi başkasının gölgesinde sakladım.
Ve en çok da, şiiri paylaşmak yerine sahiplenmeye çalıştım.
Oysa edebiyat defteri, herkesin elinde aynı saflıkla açılmalı:
Ne gruplaşmalar, ne klikler…
Yalnızca kelimenin özgürlüğü ve şairin yüreği kalmalı geriye.
Saygılarımla... Nafiz Karak
Önce ölçüp sonra biçin
Sorma gitsin neden niçin
Bir kısma yaranmak için
Şiir yazmam yazmadım da
Cevapsız kaldıkça sorum
Sönmez ateşim ve korum
Alsın diye dört beş yorum
Şiir yazmam yazmadım da
Kabul olsa Remzi’m duan
Rahatlardım bak ben o an
Alsın diye DÖRT BEŞ puan
Şiir yazmam yazmadım da
Saat : 21.55
26 - 08 - 2025