Ey Zaman Git İşine!

Yanımda bekleyişin ömrümü tüketiyor,
Başka işin yok mudur ey zaman git işine!
Senin bu sahte yüzün neşemi yok ediyor,
Başka işin yok mudur ey zaman git işine!

Eskiden çok kızardık; söylenince kara baş,
Saçlarıma kar yağdı, şimdi döndü kıra baş,
Dostumda hiç kalmadı, nedenini ara baş,
Başka işin yok mudur ey zaman git işine!

Bir de dalga geçersin görmeyen gözlerimle,
Kaç kere dedim sana uğraşma dizlerimle,
Bırak da yaşayayım yüzümde izlerimle,
Başka işin yok mudur ey zaman git işine!

Akacaksan ak da git kapımda beklemeden,
Her yanımda sızı var, bir daha eklemeden,
Koşup tozmak isterim nefesim teklemeden,
Başka işin yok mudur ey zaman git işine!

Bakıp da gidecektin, niye yanımda kaldın?
Henüz yaşım kırk iken türlü illeti saldın,
Üç kuruşluk neşemi çok gördün, çekip aldın,
Başka işin yok mudur ey zaman git işine!

İstemiyorum dedim yaşım çıksın elliye,
Bak sabrımı taşırdın, döneceğim deliye,
Şikayet edeceğim, seni şimdi Veli’ye,
Başka işin yok mudur ey zaman git işine!

Etrafımda döndükçe başıma vuruyorum,
Düşen yaprak misali sararıp duruyorum,
Yapacak çok işim var hep hayal kuruyorum,
Başka işin yok mudur ey zaman git işine!

Huyundan vazgeçmezsen iş kötüye varacak,
Çocuklar büyüyecek, bir de yuva kuracak?
Yarından tezi yoktur; hepsi hesap soracak,
Başka işin yok mudur ey zaman git işine!

Tarlayı da sürmedim, kurumadı sazlığım,
Binaları dikmedim, üstelik yok yazlığım,
Uzun yolculuk için yetmez birkaç yüzlüğüm,
Başka işin yok mudur ey zaman git işine!

Kıbleyi tanımadım, nasip olmadı oruç,
Zekatı hiç duymadım, ne fal dedi ne buruç,
Şu gizemli dünyadan nasıl edeyim huruç,
Başka işin yok mudur ey zaman git işine!

Tüm hayır işlerinden bir şekilde sıyırdım,
Kazandığım pulları gözüm gibi kayırdım,
Ne var ne yok toplayıp estetiğe ayırdım,
Başka işin yok mudur ey zaman git işine!

Beni çağırıp durma daha çok genç yaştayım,
İstersen doktora sor, çok hafif bir hastayım,
Ölümü hatırlatma, bak kaç yıldır yastayım!
Başka işin yok mudur ey zaman git işine!

Mustafa Hoşoğlu