4
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
171
Okunma
Batınımdan yükselen iradem bağırırken
Yüreğimin hüznüyle bulutlar ağlıyordu.
Gül dikenini severken, seyredenler uyuyordu.
Körebe söbelenirken
Gonca gülden açanı kaç bülbül görüyordu?
Şimşekten yıldırımı kaç kişi tutuyordu?
Pirinçteki taş kadardı; güle şapka çıkaran.
Bir tebessüm: Yeter artık, haydi gülüver sen de.
Taşlandığın yerde güle belki gülce
Hakka hasta olanlar ezel-ebed sıratta,
Vav’dan Mim’e koşanlar — asansör mü bozuldu.
5.0
100% (9)