7
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
204
Okunma
Yere bakan adam
Unutmuş muydu
gök yüzünün maviliğini
umutsuzluğu giymişti üstüne sanki
yoksa yukarı baksa
adımlarını yanlış atmaktan mı korkuyordu
başı aşağı eğik gözü yerde
bir metre önüyle cebelleş
askerliği geldi aklına
silahı verilmişti ilk atışını yapacaktı
ilk mermiyle
komutanı baş ucunda yönlediriyordu
sıktığı her mermi
siper ettiği kum torbasının önüne düşüyordu
komutan
’oğlum kendini vuracaksın’ hedefe odaklan
dudaklarını büzdü kafasını sallayarak
ben silah sevmem ki, dedi
çevresinde de onu
yere bakan adam olarak tanıyorlardı
sanki baksa biri merhaba diyecek
belkide bir şey görmek istemiyordu
hatta duymak
elleri cepinde yalnızken
hafiften ıslık çektiğini
geçerken gül bahçelerin dibinden
yapraklara dokunduğu dalları kokladığı
görülmüştü
bir divane, mecnun gibi
kendi içine gömülmüş bir hazine
tanrıyla mı alıp vermediği vardı
yerden topraktan ne bekliyordu
belkide
nasıl olsa eninde sonunda kavuşacağız mı
sevdasındaydı
elini ayağını çekmiş sus pus
belki de bir sevda yarası
hiç iyileşmeyen
Coşkûnî
5.0
100% (13)