Etraflar yanıyor, uyanmayan var,
Döşek gitti, yorgan biti, kalmadı.!
Beşikler kalmadı, bebekler ağlar,
Doğanlar yandı, doğmayan gelmedi.!

Midenin içinde, tahta kurusu,
Çorbalar kaynamaz, taslar dolusu,
Fatiha derdinde, bağnaz ordusu,
Hazretler mübarek aşklar olmadı.!

Bağlanmış başları, yular takılmış,
Yüzleri görünmez, çıkara yatmış,
İman insan, riyakâr kullar azmış,
Hacda aranan şeytan, haç bilmedi.!

Körler topallar, bir birini arar,
Kur’anı katleden, dindardır bakar,
Marifett konuşmak, ağzı laf yapar,
Çobanlar dağlarda, koyun saymadı.!

Kastında gardaşım, rüyalar kabus,
Hicapdan eriyor, böyle bir ulus,
Göz yaşı kâr etmez, karşı koyuş,
Damlalar çoğalır, göle sığmadı.!

Kastına söylenen membalar bayat,
Talihler körlendi, kalmadı sıhhat,
Bilinmez böylece gider mi hayat,
Şükürler dillerde, hamd’lar çoğaldı.!

Can almaya kurban, denir haldeyiz,
Bilimi sapıttık, böyle yoldayız,
Miadı kavgalar, dövüş kindeyiz,
Bilimle giden, bir hayli yol aldı,

21.06.25 / Saat 09,54
MİADI (Mehmet AY)