Masum senelere gençlik çağına
Geri döneceksen beni de götür.
Hasret giderecek günleri bana
Tek tek anacaksan beni de götür.

Öğrenmem gereken hep ilim gibi
Nakışlı rengarenk yün kilim gibi
Maziyi yadedip bir filim gibi
Açıp sunacaksan beni de götür.

Dinleyenler bizi merak ederken
Oku dostum koyun kuzu güderken
Meylim o yıllara doğru giderken
Ata bineceksen beni de götür.

Çadır armutlara daldan yukarı
Yayladan kaleye çaldan yukarı
Belenlere cılga yoldan yukarı
Çıkıp ineceksen beni de götür.

Düğen sürer iken kantere batıp
Nerde gölge varsa mitili atıp
Hararet basınca yan gelip yatıp
Susuz yanacaksan beni de götür.

Ekmegi ısıtıp dürmeç yumarak
Çökelik olsaydı ecük umarak
Gözeye eğilip ağzın dumarak
İçip kanacaksan beni de götür.

Toz toprak içinde hele ters yelde
Yağmur çiselerken çamurda selde
Öğlen sıcağında bulanık gölde
Çimip yunacaksan beni de götür.

İsraf etmeyelim hiç bir çiğidi
Tutacaksan ana baba öğüdü
Saman gıt olunca kesip söğüdü
Soyup yonacaksan beni de götür.

Velhasıl dolaştık biz akın akın
Her şey yalan imiş geriye bakın
Gerçeğe yaklaştık son durak yakın
Durup ineceksen beni de götür.

Sezgini sen girme destursuz bağa
Aman zarar verme güle yaprağa
Kul hakkı yemeden kara toprağa
Göçüp konacaksan beni de götür.
27.11.2024
Saat: 00:30