1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1114
Okunma

Sararmış yaprak gördüm yerde, bitkin halde
Sokuldum usulca, derdin nedir bana söyle
Neden kimden bezersin, niçin yerde yatarsın
Yoksa küskün müsün ama melalini eyle.
Yıllar öncesiydi, Leyla’ ya tutulup çok sevmiştim
Saman alevi saçlarına, endamına yenilmiştim
Kılıç çeken gözlerini hayranla seyredip
Diyar diyar peşinden koşup, avare eylemiştim.
Gamze yanaklı, deniz gözlü, pınar sözlüydü,
Yürürken sallanır, görünürdü yüzündeki hüznü
Güneşi andıran tılsımı, latif daldan ibaret kolları
Libası Allah versin diyor, takınmıştı adab-ı erkânı.
Zaman su gibi aktı, başladım aşkını anlatmaya
Bakıp bakıp gülümsedi, sen kim ben kim ola
Var mı içinde aşk yarası, yüreği yanık sevda
Olmaz ki üstadım, bunlar sende olmadıkça.
Ben dedi, zor günler geçirip dağı taşı deldim
Yarenimin yüzünden, çevreme karşı geldim
Ne öğrendimse, ama hep ondan öğrendim
Kısmet bana değilmiş, toprak olup göğe yükseldim.
Makama, şana, şöhrete değer verip biçmedim
Görünüş denen hevayı, yoldaş edinmedim
Neşe saçan kır çiçeğini başına serip
Masumane sevdama saygı duydun diledim.
Murat AYDIN
Müteessir olmadım inan, tutuştum aşkından
Alevler içerisinde kalsam da, yandım yâdından
Mecnun olup çıksam da yollara, dönmedim sözümden
İstedim ki umudum olsun, kendimce yarınlarımdan