1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
84
Okunma
Eskiden sokaklar gürültüyle yankılanırdı,
Şimdi sadece rüzgârın sesi var.
İnsanlar bir araya gelir,
Ama gözlerdeki boşluklar hiç dolmaz.
Bir zamanlar el ele tutuşmak,
Şimdi sadece telefon ekranlarında kayboluyor.
Kelimeler ne zaman unutuldu?
Bir bakışta anlamak, bir elin dokunuşunda hissetmek…
Her şey söylenmeden anlaşılırken,
Şimdi cümleler içinde kaybolur olduk.
Bir merhaba, bir elveda,
Şimdi çok uzun, çok sessiz ve çok yabancı.
O eski mahalle,
Çocuk sesleriyle şenken,
Şimdi duvarları ağlar,
Yalnız kalmış eski bir ev gibi…
Hikâyeler yerini suskunluğa bıraktı,
Yaşamlar hızla geçti,
Ama hiç kimse hala durup bakmadı geriye.
Değerler kayboldu,
Her şey maddi, her şey hızlı…
Oysa bir zamanlar,
Bir yudum çayın içinde paylaşılan ömür,
Bir dostun bakışında gizliydi.
Bir araya gelmek,
Bazen sadece susmak,
Bir çocuğun gözlerinde dünyayı görmekti değer.
Kaybolan değerler,
Birbirini dinlemek, sabırla beklemek,
Söz vermek ve tutmak…
Şimdi her şey yüzeyde kalıyor,
İçimizdeki derinlik sessiz.
Gönüller birbirini bulamıyor,
Ve bu kaybolan değerler,
Sonsuz bir boşlukta kaybolmuş gibiler…
Zamanın hızına yetişmeye çalışırken,
Unutuyoruz, belki de bile bile,
Gerçek bağlantıları,
Gerçek hisleri…
Ve her kaybolan değer,
Bir parçayı daha eksiltir içimizden.
Berlin. Nisan. 2025.
Pevruzi Hasan