Bir varmış bir yokmuş
Kadife elbiseli bir kedi varmış
Birbirinden güzel masallar anlatır
Ormanda hayvanları eğlendirirmiş
Kimin zaman devleri, kimi zaman perileri
Ayıları kızdıran inatçı pireleri
Kimse onun aklından geçenleri bilemezmiş
Öyle tatlı anlatırmış ki masallarını,
Ayılar bal yemeyi unutur onu dinlermiş
Geceleri uyumak istemezmiş hiçbiri
Masalcı kedi bize masal anlatsın diyerek
Ağlayıp dururmuş dağların keçileri
Doğrusu bu kadar masalı nasıl aklında tutarmış
Nasıl birbirine karıştırmazmış
Kimsenin aklına fikrine sığmazmış
Ama masalcı kedi işini yoluna koymuş
Ninesinin masallarindan ilham alıyormuş
Merak edenlere ise asla sırrını vermiyormuş
Akrobat Güvercin, Dahi Sincap,Çevreci Baykuş...
Filozof Karga, Casus Çakal, Diplomat Kırlangıç,
Maceralar dolu masallarin ardı arkası gelmezmiş
Kiraz seven balığı، erik dalına konan turnayı،
Bir lokmada hindiyi yutan karıncayı
Anlatırken kimse hayret etmezmiş
Devenin kirpikleri, kangurunun süpürgesiymiş
Deniz anasının kuzeni, peygamber devesi olurmuş,
Maymunlar kuğularla şarkı söyler,
Heyecanla coşarak tempo tutarlarmış
Masal saati geldiğinde kedicik şöyle seslenirmiş:
Masallarım var ilginç, sürükleyici, esrarengiz...
Masal dinlemek için lütfen ormana geliniz...
Dinlerken uyuyup ta devamını sorarsanız
Keten helva gibi canım yandınız da yandınız....

Ayşe Ciplioğlu Kaş