Ne sahibim ne köle yaşlanıp duruyorum,
Yüreğimde yılların hazin yorgunluğu var,
Bu onulmaz sevdaya hayaller kuruyorum,
Düşlerin mehtabında hazan yorgunluğu var.

Maziye dönüp baktım ardımda kalanlara,
Güvenmişim bilmeden umudum çalanlara,
Nasıl da aldanmışım tozpembe yalanlara,
Mevsimler gelip geçti güzün yorgunluğu var.

İyileşmez bu yarayla ne yapsam bilmiyorum,
Geceler kara zindan kahrımdan ölmüyorum,
Ruhumda bir fırtına kıyıya gelmiyorum
Mezarımın üstünde tozun yorgunluğu var.

İçilen su da bile lezzet kalmamış dostum,
Yeise düşmüş insan izzet kalmamış dostum,
Adamlık karaborsa namzet kalmamış dostum,
Ayağa kalkamayan dizin yorgunluğu var.

Görülmüyor kusurlar sanki herkes peygamber,
Kasvet dolmuş yürekler yalancı olmuş rehber,
Dönüyor "Dildar" anla başta ateşten çember,
Sararmış hep çehreler yüzün yorgunluğu var,
İçerimde yılların hazin yorgunluğu var.

Cihan BERDİBEK
18.03.2025