6
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
209
Okunma
Sahur vaktiydi Sofrada buhur gibi tüten çayın buğusu, katmerlerin taze kokusu vardı. Gecenin sessizliğini, yürekte biriken hasretin sessiz çığlığı dolduruyordu. Ahmet Amca, yılların yükünü omuzlamış, gurbetin en acımasız yüzünü görmüş bir baba dostu idi evimizde tanrı misafiri idi
Çayın son yudumunu alırken iç çekti:
Sohbet gurbetten hasretten yokluktan açıldı
"Evlat, bilir misin? İnsan bazen rüzgarın savurduğu bir dala benzer… Tutunamaz hiçbir yere."
Sözleri içime dokundu. O an, yıllardır içimde biriken hüzün su yüzüne çıktı. Ahmet Amca’nın gözleri uzaklara dalmıştı, belki eski bir sevdaya, belki çoktan solmuş bir hatıraya…
Ben de derin bir nefes aldım, kara kaplı ajandaminaldim çaydan bı yudum içtim yemek Kaşığı tabağa bıraktım ve başladım:
"Bir garip yolcuyum ben kaybolmuştum sırlarda.
Ne gam yüklerim bitti, yaşantım hep hırlarla.
Kederlerle yoğruldum, Libya’da Mısır’larda
Rüzgarın savurduğu dala benzersin ömrüm.
Ahmet Amca, usulca başını salladı, gözleri nemlendi. Bir süre sustuk. Çayın buharı tüterken, ikimiz de şiirin devamını kalbimizde hissettik. O gece sahur sofrasında sadece ekmek ve çay değil, koca bir hayat hikâyesi vardı.
Ahmet amca ağlattım hakkını helal et sahur sofrasına gözyaşların karıştı hakkını helal et
Gönlümde tüm baharlar sararıp soldu gitti,
Gurbetin acı hali yürekte doldu gitti,
Hayatımın hesabı mahşere kaldı gitti,
Mizanda hak arayan, kula benzersin ömrüm.
Kaderim hep yoluma hain pusular kurar.
Bahtımda hep kış vardır,dolu yağmurlar uğrar.
Yüreğim hep yanıktır,köz olur hala yanar.
Bam telinin vurduğu, tele benzersin ömrüm.
Umut edip dolandım, nice yolları ezdim
Bu uğurda bıktım ben bu gurbetlikten bezdim.
Her bir günüm kahırlı ,her gün yarınsız gezdim.
Gonca dalda kanayan, güle benzersin ömrüm.
Hasretliğin içinde yandım eridim,bittim.
Öz yurdumdan uzakta,yaban ellere gittim
Gençliğimi harcadım, garip illerde yittim.
Serab’ına hep hasret, çöle benzersin ömrüm.
Ruhumda bir sızı var sol yanımda bir sancı,
Geceler düşman olmuş, gündüzlerim yabancı
Gurbet üstüne çökmüş, riyakar ve yalancı.
Gözlerimden süzülen, sele benzersin ömrüm.
Bir umut uğruna da, yitti tükendi günler,
Takvimlerde vefasız solup gidiyor dünler,
Ne şan söhretim kaldı, ne namım, ne de ünler.
Saça başa dökülen küle benzersin ömrüm.
Sürgünde hep bedenim, kırılan kanat, koldu
Bu umudun peşinde, betim ve benzim soldu,
Ne yaşadım, ne gördüm, ömrüm kahırla doldu.
Yerden yere atılan, çula benzersin ömrüm.
Bir garip yolcuyum ben, kaybolmuşum sırlarda.
Ne gam yüklerim bitti, kavga,dövüş, hırlarla.
Kederlerle yoğruldum, Libya’da Mısır’larda
Rüzgarın savurduğu, dala benzersin ömrüm.
Acı vatan sinede, alevden de yakar kor,
Gecelerim hicranlı, çözülmez ilmeği tor
Bahtıma yazılanlar,ben çekerim bana sor
Çıkmaz dar sokaklarda yola benzersin ömrüm.
5.0
100% (14)