Tarifsiz ve sayısız sormalarım bu ne hâldir, bu hâl benim midir akşam sabah geceler kuşatır beni gün kuşanır devrini bu deveranın yalnız elem yüklü bir feveranın çığlığını duyarım içimde acı bir hâller olur bana da aşk olurum, hasret olurum gözyaşında sabır olurum sinir olurum sıtma gibi bir korku dikilir karşıma bir çift yürek olurum.. kendimi tek başıma bulurum başımı kaldırdığımda, hangi yana dönsem içindeyim şu küçücük kayığın, uçsuz bucaksız okyanusta kapılırım dalgalara bir ara çareler düşünürüm kurtuluşa bir dalga da ben olurum, bir bardak suda fırtına çağlarım gürül gürül köpük olurum dalgaların üstünde bir mavi ada, bir liman olurum bu ıssız adada insan olurum.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Tarifsiz bir hâlde yaşamak, bazen varlığını aradığın her şeyin seni bulmaktan kaçtığı bir süreçtir. Her an, her düşünce, bir çığlık gibi içinden yükselir. O çığlık, karanlık gecelerde, gündüzün acımasız ışığında duyulmaz. Çünkü hâlâ o sancılı yolculuğun içindesindir. Hangi yöne dönersen dön, hâlâ aynı denizde kaybolursun. Aynı kayıkta, aynı dalgalar arasında çırpınarak, bir kurtuluş hayali kurarsın.
Ama nedir kurtuluş? Bir dalgadan diğerine sürüklenmek mi? Yoksa, her dalga, her fırtına, seni bir kez daha kendine mıhlarken, içindeki ölümleri, yangınları, yalnızlıkları anlamak mıdır? Çünkü bir zamanlar, bu çığlığın içinde sevdim seni. Aşkı, sevgiyi, hasreti, gözyaşındaki sabrı, o sıtma gibi sarhoş eden korkuyu... Hepsini içinde yaşadım, hepsine derin anlamlar yükledim.
Beni anlayabilmek, o kayıkta, o uçsuz bucaksız okyanusta, hangi dalganın seni alıp götüreceğini bilmemekle mümkündür. Bunu kabul edebilmek gerekir; bu çırpınış, bu çaresizlik, bir insanın en derin çelişkilerini içeren bir deneyimdir. Zamanla fark edersiniz ki, her fırtına, her sarsıntı, bir arayışın, bir içsel keşfin adımıdır. Kim bilir, belki de bu kayık, sana içindeki gerçek insanı tanıtır. Her dalga, seni bir adaya, yalnız bir limana, insan olmanın anlamını bulmaya doğru götürür.
Bir insanın içindeki karanlık, her şeyin yok olacağına inandığı anlarda, bir liman gibi huzura ulaşır. Oysaki huzur, dışarıda değil, içeridedir. Bir adada insan olmak, yalnız olmanın, yalnızlıkla barışmanın, tüm korkuları, tüm korkusuzlukları kucaklamanın ta kendisidir. Hangi dalga seni alıp götürse de, sonunda anladığın şey şudur: Her şey, her şeyin içinde. Bu kayık, bu okyanus, bu yalnızlık, belki de senin aradığın bir arayışın içindeki cevaptır. O yüzden, bu ıssız ada seni korkutmasın. Çünkü yalnız olsan da, bir insan olmanın en derin anlamını orada bulursun.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.