0
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
296
Okunma
Bindokuz yüz seksen dört
Romanı gibi hikâyeler.
Nerde farklı renkler,
Hep aynı yüzler,
Dün ne idi bugün ne,
Yarın da değişmeyecekler.
İnsan sûretli dinozorlar,
Ele geçirdiler dünyayı.
Camın arkasına hapsettiler,
Sanal âleme ruhları.
Düşünme yetisine bile,
Sergiliyorlar vicdansızlığını!
Şehir de köy de her ülkede,
Gülen gözleri solduruyorlar,
Kuru kalabalıklar yaratıp,
Modern kölelik oluşturuyorlar!
Öğrenilmiş çâresizliklerle,
Kişiliği zâlimce çürütüyorlar!
Hayatımızdan Bilgelik gitti,
Yerine yapay zeka geldi.
İletişim sosyalleşmek,
Robot düzenine indirgendi.
Berlin duvarından beter,
Şu Psikolojik duvarlar,
Aramıza örüldü örüleli!
Değişen bir şey yok ki,
Doğduğumuzdan beri,
Zaman makinesi olsa,
Dönsek eski çağa geri.
Taşla kayaların üzerine,
Yazabilsek dertlerimizi.
Siz ne dersiniz bilmem,
Başka gezegene mi gitmeli.
ruhum artık katlanamıyor,
Acılar mahvetti bedenimi
Bir umut kaldı kâlbimde,
Onu koruyup yeşertmeli.
Erkut Dinç.
01/02-2025
5.0
100% (2)