0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
93
Okunma
Kar yağar sokaktaki çocukların üstüne,
Buz tutmuş sokakların dondurduğu ayaklar,
Dert var omuzlarında, söz ettirmez tütüne;
Karadeniz’e köprü yedikleri dayaklar.
Dışarıda tipi var, çıplakken donuluyor.
Ayakları morarmış gizlice iniliyor.
Zengin çocuklarının emrine sunuluyor,
Onlardan esirgenen korunmalar, kıyaklar.
Kim ister kış ortası sokakta kalmasını,
Kim ister karnı açken sabahın olmasını,
Ekmeksiz ısırırken çürümüş elmasını,
Vicdanı olmayanlar arkasından cıyaklar.
Ayağı çıplak çocuk yine kar içindesin,
Soğuktan mı kaçarsın, gördüm ter içindesin.
Hastalık ve yokluğun ne kadar içindesin,
Derdini anlatmaya cevaz vermez uşaklar.
Bakıp görmeyen gözün buğulandıkça yüzü,
Kabusa döner rüya büyür çocuksu gözü,
Beyhude ağlaşmalar kimseye geçmez sözü,
Herkes kendi derdini kendi içinde saklar.
Coşari açmadan mı solacak bu çiçekler?
Ne zaman doyacaklar ne zaman gülecekler?
İnsan olduklarını ne zaman bilecekler?
Daha ilk adımında başlıyorken yasaklar.
04.02.2025/Samsun
İbrahim COŞAR
5.0
100% (1)