3
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
292
Okunma
Paylaşacak
O kadar çok şey
Vardı ki
Oysa
Ama
Ben gene de
Ciğerini bilirim
De
İçinden geçerim
Nasıl görmem
Ah
Nasıl
Söylesene
…
Lakin
Ne hak vermek istedin
Ne değer görmek
Dostluğuna
Ne de razıydı
Halin
Varlığıma
Öyle acı ki
Şu aptal
Şu budala
Şu seni bilmek
Tanımak
İstedikçe
Aldanan yüreğime
Güvenmek istedikçe
Bocalayan
İnanmak isteyen
Kalbime
Adını andıkça
Şu süzülen yaşlı
Gözlerime
Söz geçirmek
Öyle acı ki
Yüreğime düşen
Bu saçmalık
Bu sınırı aşan
Haddimi zorlayan
Sonsuz bekleyiş
Ve
Düşleyiş için
İçin için
Tanrıdan af dilemek
Bir günah gibi
“Seni sevmek”
Öyle acı ki
Hiç gelemeyecek
Olanı
Umut etmek istemek
Hâlâ
Öyle yakıyorsun
Ki canımı
Öyle vuruyorsun ki
Yüzüme
Ki umursamaz
Alakası , ilgisi
Manası yok
Görünen
Set, sınir çekişlerin
Duruşun
Yokluğun
Olamayışların
İmkansız, çıkmaz
Bir yolda
Eşiklerde nefessiz
Kalışların
Acı, kendinden
Muamma
Açılmak bilmez
Olan o kapının
O taştan kilidin
Duymak istemediğin
Sesi zilin
Perden çekik
Işığın kapalı
Penceren buğulu
Görmez ki
Görmek istemez
Karanlığın ortasında
O buz kesmiş
Titreyen
Tellerini
O tutulan dilini
O keskin vuruşlu
Çarpan
Çırpınan
Ağrıyan
Kalbi…
5.0
100% (6)