Çekilmiş gözlerden perdeler kara,
Hüzün dolar taşar, gönülde yara,
Bakmayın ahvale bakmayın nara
Ağıt feryat figan yakın halıma

Yalnızım her vakit dönersem geri,
Kalmamış sancıdan dizimin feri
Sorma nasıldır hâl kemik ve deri
Kurtlar düşmüş şeker, şerbet, balıma.

Ömrümde acının binbir çeşidi,
Dünyalık ne varsa dertler eşidi
Hani bendeki dert üçtü, beşidi.
Bakmayın fiyaka poza çalıma.

Sorsanız kederim puslu belirsiz,
Yaşanmış yılların özü de sessiz,
Gark olmuş yüreğe paslı kalmış giz
Bakmayın yıldızda fincan falıma.

Bir yanda dökülür yaprak, dal kırık,
Gözlerimde sönmüş, yaman ayrılık
Sarmaşık örülmüş filizler ayrık
Binmeyin ne olur artık dalıma.

Elimde eridi bitti sermaye,
Kalmadı gönlümde umut ve gaye.
Düzmeyin destanlar sözler methiye
Baykuşlar tünemiş mevki malıma.

Ruhumda nasırlar vurur yüreğe,
Kandım bir söz ile akit dileğe
Hani benziyordun nurlu meleğe
Ne ara benzedin hain-zalıma

Kapkara bulutlar hep beni sardı,
Düşlerimde solgun anılar vardı,
Vedalasmak için vakit yok, dardı
Omuz ver giderken çürük salıma.