Ey güzel insan!
Hayasızca gülüyorsun, ağlanacak haline!
Cürümlerin, sakız misali yapışmıştır diline.
Gül sevdalı bülbüller varken,
Uğursuz baykuşları, konduruyorsun gülüne!

Ey güzel insan!
Yırtılmış haya perden, çok arsız olmuşsun.
Asil ve yufka gönlünü, kin ve nefretle doldurmuşsun.
İnsanı, cennete götüren, veli zatlar varken,
Yorulup usanmadan, şeytani dostları bulmuşsun.

Ey güzel insan!
O güzelim aklını, sanki ekmek peynirle, yemişsin.
Nefsin, şeytani heves ve arzularını, çok sevmişsin.
Sevenlerin, seni defalarca uyarmış oldukları halde,
Almamışsın başını aklına, karanlık çıkmazlara girmişsin.

Ey güzel insan!
Fikri güzel gönlü güzelleri, dost edinmemişsin kendine.
Dört elle sarılmamışsın, şanı yüce olan Allah’ın habibinin dinine.
Zalim nefsin, hesabına gelmediği için,
Gerektiği gibi sahip olmamışsın, eline, beline, diline.

Ey güzel insan!
Çok vurdum duymazsın, sanki cenneti garantilemişsin.
Gözleri yaşlı, kimsesiz dul ve yetimleri, sahiplenmemişsin.
Binbir türlü nimetlerin içinde, boğuluyor olmana rağmen,
Birbirinden manidar güzellikleri, sana veren Rabb’ini zikretmemişsin.

Ey güzel insan!
Yapılması gerekenleri, gerektiği gibi yapmamışsın
Ahrette, sana hiç bir faydası olmayan, makamlara tapmışsın.
İnsanı, Allah’ın habibine komşu edecek, yollar varken,
Nazik bedeninin, dayanamayacağı narlı yollara sapmışsın.

Ey güzel insan!
Bu üç günlük, fani dünya menfaatin için, habire yalan söylemişsin.
Çizgisi belli olan insanların, duasını değil, bedduasını almışsın.
Suyu buz gibi olan ve bemberrak akan pınarlar varken,
Şeytani nefsin istiyor diye, boz bulanık kurtlu sulara dalmışsın.

Ey güzel insan!
Nerde sabah orda akşam, gününü gün etmiş, yarını hiç düşünmemişsin.
Her daim, onun bunun himmetini beklemiş, kendi kendine yetmemişsin.
Almışsın ok ile yayını, güçlü kuvvetli ellerine,
Ama tam hedefinden vurabilmek için, yayını, mahirce germemişsin.

Ey güzel insan!
Şirin aklını başına almamış, ince eleyip sık dokumamışsın!
Gönlün bereketli topraklarını, nadasa hiç bırakmamışsın.
Vicdan ve merhametini kaybetmiş, zalimlerle göz göze geldiğinde,
Kükremiş aslanlar gibi celalli ve haşin bakmamışsın.

Ey güzel insan!
Ya göründüğün gibi,ya da olduğun gibi görünmemişsin.
Aşkın hançerlerini, muhabbet ve sevgi ile bilememişsin.
Fakir fukaranın, garip gurabın, gözyaşlarını,
Sadece ve sadece, rıza-i Lillah için, hiç mi hiç silmemişsin.
05/ Mart/ 2017