bir avuç hayal kırıklığı saklı dağların gölgesine hareket ettiğimde şiire çarpan, günler tekerrür ederken granitlerin içinde kuşların şarkısını karartan
dağlara saldırıyorlar yüksekliğin son yapraklarında. ne yapabilirim bir başıma tırnaklarımın gömülü kaldığı kum tepelerinde? göklere yelken açmak, her köşeyi keşfetmek, pelikanların avlandığı uçsuz bucaksız bir okyanusta kulaç atmak mümkün mü naftalin gibi kokan yalnızlığımda?
bu kadar dokunmamıştı kalbime daha önce bir arabanın içine saklanmak ve hayatla yüzleşme cesaretini kaybetmek, huzur veren bir vaat yok olurken bedenimin açıldığı yere doluşan
sincaplar elektrik tellerinde koşsun çavdar tarlalarında bulunan, kayaları söktüğüm yerlerde çiçekler açsın bana ne! gözlerim gözlerine dokunamadıktan sonra tevazu ile öpülen sahillerde, köpüğün sesini dinlerken
ayrı ayrı yollardan tırmandık bilemeden aynı dağın zirvesine şafağın merdiveninde aynı manzarayı seyretmek için. nihayet kayboldu hayatımın nehri. kaybetsek de yarınları, bayrağı beraber selamlayalım en azından. çünkü söyleyecek çok az şeyim var
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Değerli üstadım harika duygularla kaleme aldığınız, Gönül sesinizi büyük bir beğeni ile okudum , Kaleminiz kavi ilhamınız daim olsun, Gönül sesinizin hiç susmaması temennisi ile . En kalbi duygularımla selam eder esenlikler dilerim
Değerli şair kaleminizden yine harika bir şiir okudum. Kaleminiz daim olsun. Yüreğinize, gönlünüze ve emeğinize sağlık. Tebrik ediyorum ve yürekten kutluyorum sizi… Selam ve saygılarımla mutlu ve huzurlu bir pazar günü geçirmeniz dileğimle..
Haykırış Bir ağaç yapayalnız bir insan o da yalnız! Haykırışlarından bulutlanmış gökyüzü belki birazdan ağlayacak… Şiirin başlığına eş belki de kıyamet bir ağacın ve bir insanın feryadından doğacak…
En doğrusunu Rabbim bilir… Hissiyatımızın gafletinden ona sığınırız. Sürçü lisanımız affola…
‘’bir avuç hayal kırıklığı saklı dağların gölgesine hareket ettiğimde şiire çarpan, günler tekerrür ederken granitlerin içinde kuşların şarkısını karartan’’
‘’hayal, dağlar, şiir, tekerrür, granit, kuş şarkıları’’ Ayrı ayrı gerçek anlamlarından sonra, şiire serpiştirilen bu kavramların belleğime kazandırdığı aciz varsayımlarla yola çıkarsak… En dikkat edici imge ‘’granitlerin içinde’’ gibi geldi bana. Zira Osman Hocamızın gerek donanımı, gerek derin analitik öngörüsü bu kelimeyi özenle seçmiş olmalı… Granitlerin oluşumundan mütevelli binlerce yıllık akan tarihe ve her gün her gün tekrarlanan tekerrüre vurgu olmalı.
’bir avuç hayal kırıklığı saklı’ Hayal gücü sınırsızdır lakin bir avuca nasıl sığar? Ki bunlar kırıklıksa birde. Ele aldığımızda ‘’sevgisizlik, insanlıktan nasipsizlik, güvene vurulan darbe’’ Bir avuçluk kadar mı? Belki de bu avuç dünyalar kadar olmalı ki ‘’Dağ’’ olarak sarsılan güveni anlatmakta… Zira şiir iç dünyanın en derin metaforudur. İşte bahsine ettiğimiz tekerrür, o binlerce yıllık granitlerin içinde kalmış fosilleşmiş canlılar gibi, fosillikten kurtulmayan zihniyetlerin hala varlığı kuşların o güzelim sesini bastırmakta…
‘’dağlara saldırıyorlar yüksekliğin son yapraklarında. ne yapabilirim bir başıma tırnaklarımın gömülü kaldığı kum tepelerinde? göklere yelken açmak, her köşeyi keşfetmek, pelikanların avlandığı uçsuz bucaksız bir okyanusta kulaç atmak mümkün mü naftalin gibi kokan yalnızlığımda?’’
Bu kısmını anlattıktan sonra geriye kalan şiirin bütünlüğüne bakalım. Zira şiir başlangıçta tek tek ele alındığında ayrı bir çağrışım, toplu bakıldığında farklı bir çağrışım yapabilir.
‘’Dağlara’’ çoğul başlanmış dolayısıyla, ülkelerden bahsedilebilir, saldırılan değerlerden… Ve kör insanların arasında tek kalmış savaşçı. Kısacası yalnızlığın acı gerçeğinden, bir olamamak birlikte davranamamaktan bahsediyor olabilir…
‘’ayrı ayrı yollardan tırmandık bilemeden aynı dağın zirvesine şafağın merdiveninde aynı manzarayı seyretmek için. nihayet kayboldu hayatımın nehri. kaybetsek de yarınları, bayrağı beraber selamlayalım en azından. çünkü söyleyecek çok az şeyim var’’
Finale baktığımız da aşkı çağrıştırıyor gibi olsa da ‘’Bütün parçadan büyük olmalı’’ ilkesinden yola çıkarsak: Bir olamamaktan, birlikte davranılamamaktan bahsediliyor olmalı. En azından ‘’Bayrak’’ Ne kadar fikriyatlarımız ayrı olsa da bizi bütünleyen şu bayrağın ışığında toplanalım…
Hocam, biz anladığımızı dillendirebildik. Sürçü lisanımız affola… Selam ve saygılarımla…
Hissedilerek ve içtenlikle yazılmış yürek sesinizi gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım. Kalemine ve duygu dolu yüreğine sağlık diliyorum. En kalbî selam, sevgi ve saygılarımla.
Biraz kül biraz duman gibi olmuş olsa da aşkın ve sevdanın kıymetinin bilinmesi gerektiği ve sevginin mutlak bir emek ürünü olduğu hakikatini.. örnekleriyle arz eden, ders nitelikli muhteşem, günümün şiir, enfes eser. Kutlarım Üstadım. Saygılarımla.
Üstadım.Yine zengin betimlemlerle bezenmiş harika bir eser hasıl olmuş. Şiir de maşallah bir akademi gibisiniz. İyi ki varsınız. Yüreğinize sağlık. Tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.