Gizli saklı zülfüyare değmeden
Hız almadım diyeni hiç duydun mu
Yürekleri burkan güzel nağmeden
Haz almadım diyeni hiç duydun mu

Kendisine fayda olmaz düçardan
Makam mevki için avuç açardan
Kah sürünüp kah göklerde uçardan
Giz almadım diyeni hiç duydun mu

Çığlar kopar iken günül dağından
Mest olduğum günler gençlik çağından
Gizli gizli girip yarin bağından
Az almadım diyeni hiç duydun mu

Kulak tıkayanlar gönül sesime
Sağlığımda döndürdüler tersime
Zaman geldi yenik düşüp nefsime
Poz almadım diyeni hiç duydun mu

Ömür yollarında hızla koşarken
Çıkan engelleri bir bir aşarken
Yanımdaki rakiplerim düşerken
Vız almadım diyeni hiç duydun mu

Yeryüzünün seçilmişi salihim
Ne yapsam ne etsem yine melihim
Çok şükür hep yaver gitti talihim
Koz almadım diyeni hiç duydun mu

Yakın çevrem ilerlerken nazlıca
Zengin oldum olağandan hızlıca
İhtiyacım yokken daha fazlaca
Doz almadım diyeni hiç duydun mu

Cürmüm ile tüm dünyayı kapladım
Oklar attım on ikiden sapladım
Hep geriden geldim nallar topladım
Toz almadım diyeni hiç duydun mu

Adem olacağım diye geldimde
Şer membası olduğunu bildimde
Yedikleri herzeleri sildimde
Bez almadım diyeni hiç duydun mu

Hin fikirli eli uzun olanı
Çalışmadan iki cebi dolanı
Höt deyince beti benzi solanı
Baz almadım diyeni hiç duydun mu

Benden daha yakın diye saraya
Makam kapısında girip sıraya
Rica minnet adam koyup araya
Söz almadım diyeni hiç duydun mu

Liyakat ehlinin talip olduğu
Sahibinin ilim irfan dolduğu
Herkesten çok hakkım olan koltuğu
Tez almadım diyeni hiç duydun mu

Ta yürekten sözler geldi dilime
Kifayetsiz kaldı onca kelime
Yare nağme yazdım ama elime
Saz almadım diyeni hiç duydun mu

Yarin tatlı sözlerine kandımda
Ekmeğimi ağılara bandımda
Kırk derece ateşlerde yandımda
Buz almadım diyeni hiç duydun mu

Mehmet Ali ÇAĞLAR
(Çağlar ABDAL)
Çorum / Aralık  2024