Yelken açtım yalnızlığa kederden
Hüzünlüyüm b
aşka soru istemem
Kaygılarım belki yazı kaderden
Gül kokmayan pembe
moru istemem
İzzet nerde kelimeler pek arsız
Müntesipler ıstırapsız duyarsız
Saat bozuk yelkovanlar ayarsız
Dudak büken şaşı körü istemem
Söz kısaldı ş’ir tat almaz felekten
Seyre daldım fısıldar gelecekten
Zihnim yorgun geçirildik elekten
İsmim hak der tersiz varı istemem
Kalem taşıyamaz çektiğim kürek
Dünya enkaz gibi dayanmaz yürek
Sabır diliyorum boyun eğerek
Ah taşıyan alın teri istemem
Gözyaşlarım tek sermayem tâatim
Mecnun gibi v/âhta geçti sıhhatim
Sarsılıyor bir nefeslik hayatim
Şairlikmiş alın geri istemem
İstemen ben fakat lâkin amalı
Sokağım ben yırtık sırtı yamalı
Câmi önü kovalıyor hamalı
Sağır vicdan dilsiz sürü istemem
Söz tarumar merkep demem merede
Erdem ölü şiraze yok töre de
Dava kimde sâhi âsım nerede
Mizan bilmez puşt diyarı istemem
Haşmetiyle haykırıyor
cehennem “Fâniyim, fâni olanı istemem”
Gözlerim boşlukta yüreğimde nem
Musallada gam efkârı istemem
Beşikten mezara ne varsa
yalan Bir
hüzünlü resim geriye kalan
Ne çok peyda oldu kula alçalan
Çağdaş köle dindar Çar’ı istemem
Dost bağına pür edeple girilir
Tevazuuyla rızasına erilir
Riyâ haset gösterişler sorulur
Kulluk yeter b
aşka yeri istemem
Ömer Ekinci Micingirt