0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
192
Okunma

Cep delik cepken delik, aldığımız yetmiyor;
Bizim eller hiç sorma, kalmadı tarla, tarım;
Maruzatım çok büyük anlat anlat bitmiyor;
Kime yazsam dilekçem geri döndü muhtarım…
Yahu yapma dedikçe; ne dil kaldı ne akıl;
Değişti tavırları, değişti tümden şekil;
Bizim oğlan büyüdü, evlendirdik geçen yıl;
İş işten geçti amma o da yandı muhtarım…
Talihimiz temelden bahtıma küskün diyor;
Vermedi bahçe, bağlar bu sene ürün diyor;
Yağsız bulgur pilavı geçmiyor öğün diyor;
Garip turşu suyuna, ekmek bandı muhtarım…
Kimbilir kimler bilir gönüldeki tasayı;
Biz nereden biliriz, dolarları, borsayı;
Eline alıp durma eğri – büğrü maşayı;
Karıştırma boşuna ocak söndü muhtarım…
Mutluluğun zarfını, önünde açar deme;
Elbet talih seni de gün gelir seçer deme;
Boşuna tamam deyip namazım kaçar deme;
Bizim köyün imamı seni andı muhtarım…
Aklıma geldi birden hey gidi günlerim hey;
Makama şöyle baktım, onlar öz de biz üvey;
Adres verip yolladın, asık surat kalem bey;
Yüzüme boş boş baktı deli sandı muhtarım…
Ali ALTINLI – 21.11.2024
Saat: 15:47
5.0
100% (3)