3
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
591
Okunma
Vakit geçti gemini funda et, demirle!
Zamanda ne farkı var şimdinin deminle?
Vazifemden azlettin keskin bir emirle
Gurbete sürgün edip gel diyorsun hâlâ
Bir arpa mesafe geldik, kaldı bir karış
Revan olan bilir, yolun borcudur varış
Seninki bir hakikat değil ki aldanış
Göğsündeki dikene gül diyorsun hâlâ
Emre boyun eğ de Adem ol, o huşuyla
Dünya devriyle malum, sevda yokuşuyla
Gözümden akana bakmadın göz ucuyla
Kıyıdan gördüğüne sel diyorsun hâlâ
Seni sevmek lütuftur, yazmak bir sanattır
Yanlışım varsa şayet her şey müstahaktır
Hem kendini göster hem yokluğunu tattır
Yaşıyorum varsayıp öl diyorsun hâlâ
Sabır bitti, verilen söz unutuldu
Bahar geldi memlekete, güz unutuldu
Dediklerin saklı kaldı, yüz unutuldu
Gökte aratıp yerde bul diyorsun hâlâ
Seni bu taht-ı âlâdan kovan mı vardı?
Yangınıma su dökecek kovan mı vardı?
Gönül bahçende arı mı, kovan mı vardı?
Dilinden zehir süzüp bal diyorsun hâlâ
Tam göğsümün ortasına ateş yaktırıp
Peşime de hayalini casus taktırıp
Kendine sütunların ardından baktırıp
Vahşi’den biraz ibret al diyorsun hâlâ
Serveran
5.0
100% (7)