Dut kurusu ile yâr mi sevilir
Ağzına götürsen nasıl gevilir
Dut değneği ile adam dövülür
Bakışın acayip sevmen bir tuhaf

Buluşmak istersin dut bölgesinde
Zamanı tükettik dut gölgesinde
Tapuda adın yok bak belgesinde
Dutun etrafında yaparsın tavaf

Dut yaprağı sever ipek böceği
Dalında sallanır kurt örümceği
Bu aşkın sonu ne? De geleceği
Dut için nedendir sendeki zaaf

Dut yemiş bülbüle dönmüş gibisin
Güzel bir sözün yok sönmüş gibisin
Belki de dolmuşa binmiş gibisin
Söyle sen lafımda var mı bir hilaf

Saygıda sevgide olmalı hudut
Silkince ağacı dökülür tüm dut
Yol kesen maşuka denilmez haydut
O halde bir tanem birazcık insaf

Seğmenoğlu sorar bu haller niçin
Vursan da kalbime sevdadan perçin
Dut ağacı mıyım eğilmek için
Duta kıymet vermez bilesin sarraf

Osman Akçay

Usta kalemlerden:

Yalvar yakar oldum etmezsin insaf
Anlamaz gibisin bakarsın saf saf
Gönül suçlarına gelmiyor mu af
Dut’un yaprağından yapılır mı raf!...........Murat Kahraman Murâdî

İpek böceğine özenir gibi
Salına salına gezinir gibi
Yaprağın üstüne uzanır gibi
Beni bitirdiğin iştahın tuhaf..........................Bülent ARKAN

Dut ağacı silkelenir falında
Ne türküler söylenir dut dalında
Karadut ye boya çıksın alında
Dut ağacı bağlama sesi şeffaf....................Sakin Karakaş