Bir kere geldim dünyaya,
İkincisi olmayacak!
Hatalarım oldu belki,
Hesaplarım tutmadı çoğu zaman
Ortalık yangın yeriyken
Dinginleştiğim oldu,
Sere serpe uyuduğum oldu yani...
Herkes koştururken telaşla
Ben uzandım , uykuya daldım
Gözlerimi kapattım dünya telaşına
İçime de kapanmadım ha!
Güldüm, eğlendim gelecek kaygısı hesaplarına...
Ciddiye almadım yani kaygılarımı;
Peşinden koşmadım hayallerimin,
Sadece yaşadım yaşanması gerekeni!
Bir kere geldim dünyaya,
İkincisi olmayacak!
Cebimde hiç param olmadığı halde
Alışverişe çıktım, hesapsız.
Üzerine ekledim seyahati;
Sokak sokak gezdim memleketimi...
Cebime bile bakmadım gezerken!
Ardıma bile bakmadım tozarken.
Hep geride bıraktım tozlu yolları;
Önüme aldım ufuklarımı...
Bazen güneşin doğuşuna yöneldim
Bazen batışına haykırdım!
Dağlar aştım, tırnaklarımla kan ter içinde
Vadilere süzüldüm sonra yücelerden
Derelerde yüzdüm ve arındım terimden;
Yorulurum kaygısıyla, dönmedim seferimden!
Sevdiklerimle, sevine sevine...
Ama kendim oldum hep
Başkalarını görmedim bile...
Bir kere geldim dünyaya,
İkincisi olmayacak!
Hayallerim yerine, sorunlarım oldu bazen,
Dosdoğru gittim sorunlarımın üzerine
Düşünmedim, yıkılınca doğrulamam diye
Korkmadım, can atarak yöneldim,
Susadığım sevgiye...
Bir kere geldim dünyaya,
İkincisi olmayacak!
Büyümedim, büyütmedim kendimi!
Domatesi, biberi;
Pazardan aldım seçerek.
Papatyayı, çiğdemi, erguvanı, laleyi
Kırlardan topladım, kuşlar gibi uçarak...
Sütünü sağdım kınalı kuzunun
Kaymağını yedim manda sütünün
Polenini aldım Kafkas arısının
Yaşadım yani, yaşanması gerektiği gibi
Bir kere geldim dünyaya,
İkincisi olmayacak!
Girmedim kimsenin hakkına,
Varmadım haksızın yanına
Sormadım hal bilmezin halini
Kırmadım kırılası elleri...
Ve görmedim görgüsüzün gösterdiğini!
Dedim ya;
Bir kere geldim dünyaya,
İkincisi olmayacak!