20
Yorum
36
Beğeni
5,0
Puan
442
Okunma

Bir zamanlar neşeyle, ne sohbetler ederdik
Martıya simit için, ta İzmir’e giderdik
Ayrım gayrım yok idi, çünkü biz beraberdik
Bir çoğunun yerini, yeni dostlarım aldı
O ağacın altında, gerçek dostlarım kaldı
Demek ki insan oğlu, her zaman fırsat kollar
Bazısı için ise, menfaat imiş yollar
Hemen kayıp gidiyor, oluşunca koşullar
Bazısı taraf oldu, menfaatine daldı
O ağacın altında, gerçek dostlarım kaldı
Herkesi biz dost gördük, sözlerimden nem kapma
Verdiğimiz fırsatı, dedim ki asla tepme
Kimseyi incitmedik, demedik etme, yapma
Haddimizi bildik hep, sözlerimizse baldı
O ağacın altın da, gerçek dostlarım kaldı
Ayak arayıp, bulup, şiirler yazıyorduk
En güzel sözcükleri, art arda diziyorduk
Çınar, Bayram yerinde, birlikte geziyorduk
O geçen güzel günler, sanki birer masaldı
O ağacın altın da, gerçek dostlarım kaldı
Şimdi ki ilişkiler, her bir renge boyanmış
Uyuyormuş bazısı, henüz yeni uyanmış
İyilik ve dostluklar, menfaate dayanmış
Yılların dostluğunu, alıp ta taşa çaldı
O ağacın altın da, gerçek dostlarım kaldı
Günde on şiir yazar, yazmaktan da bıkmazdı
Kimseye düşman olup, kaşın gözün yıkmazdı
Heceye düşman idi, ayak, uyak takmazdı
Şiir nedir bilmezken, sayemizde nam saldı
O ağacın altın da, gerçek dostlarım kaldı
Lüzumsuz’un doğrudur, özü gibi sözü de
İyi analiz eder, her şey görür gözü de
Elbette silinecek, gidenlerin izi de
Onca yaşanmışlıklar, sanki birer sanaldı
O ağacın altın da, gerçek dostlarım kaldı
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
100% (28)