Geçerken selamlıyor bizi
Asırlık koca ağaç
Her şey ondan sorulurmuş gibi
Karşılıyor bizleri.

Her yerde ilahi sentez var
Karaçalı yolun kenarında gülüyor
Çam ağacı biraz daha uzuyor
Çiçek açan zerdali diyor ki
Bugün büyükbabanın doğum günü
Gelincik kokusunu yayıyor
Zambak elmaslarını takıyor
Söğüt suya vurmuş dallarını titriyor
Kavak diyor ki hadi başlayalım.

Bir hışırtı yükseliyor derin ormanda
Börtü, böcek, kuşlar İş başında
Ağaçkakan ağaca gasını vuruken
Sesler dağılıyor derin ormana
Yumurtadan yeni çıkmış yavrucuk
Ağzı açık bekliyor
Birazdan karnı doyacak biliyor.

Daha ileri gidiyoruz derinlere
Büyük bir tümsek görüyoruz oda ne
Karınca imparatorluğu akın,akın geçiyor
Bir telaş, bir telaş engel tanımadan
Dere, tepe düz gidiyorlar
Ne buldularsa çekiyorlar.

İlerliyoruz epeyce
Kayalıklları geçince
Yemyeşil bir vadiye varıyoruz
Tıpkı cennet gibi
Soruyoruz rehberimiz saksağana
Nedir buranın ismi
Kelebekler vadisiymiş
Çağlayanlar gürleyerek akıyor
Kelebekler renk, renk baharı müjdeliyor
Mola veriyoruz suyun başında.

Ayrılmak istemesekte kalkıyoruz epey sonra
Daha görecek çok güzel yerler varmış
Oralarda hayat
Her an realist
Her gün bayram
Tam bir masalmış.